MERHABA sayın okurlarım, 06.02.2023 tarihinde meydana gelen depremden, bir çok il gibi Elazığ da etkilenmiş ve ciddi bir hasar durumu ortaya çıkmıştır. Bu konuda Hak sahipliğinden yaralanmayanlar, yaralanamayanlar, bir şekilde..
MERHABA sayın okurlarım,
06.02.2023 tarihinde meydana gelen depremden, bir çok il gibi Elazığ da etkilenmiş ve ciddi bir hasar durumu ortaya çıkmıştır. Bu konuda Hak sahipliğinden yaralanmayanlar, yaralanamayanlar, bir şekilde hak sahipliği için başvuruda bulunamayanları gördük, duyduk. AFAD iki günlük ek süre vermesinin ardından depremzedelerin buna buyuk ilgi gösterdiklerini gördük. İnsanlarla biraz konuşunca bir çoğunun yeterli bilgiye sahip olmadan AFAD a akın ettiğine şahit olduk.
Hemşehrilerimizin kimin hak sahini olduğunu veya kimlerin hak sahibi olamayacağı konusunda ciddi bir bilgi kirliğiliğine maruz kaldığını ve yanlış yönlendirildiğini, bir çok kişinin de depremden sonra ikinci kez mağdur olduğuna da şahitlik ettik. Bu konuda kısa bir bilgi vermek gerekirse; Öncelikle “Hak sahibi” deyimi, afetzedelerin, yıkılan veya ağır hasar gören binalarla olan mülkiyet ilişkilerine işaret ettiğini anlamak gerektiği kanısındayım. Yani hak sahibi olabilmeniz için ağır hasarlı bir yapının olması gerekmektedir.
Ebeveynine ait konutta oturan evli kişilerin durumu: Hak sahibi, ebeveyni ile birlikte oturan evli kişilerin bulunması halinde, sadece ebeveyne ait olmak üzere bir konut verilir. Ebeveynine ait başka bir konutta ebeveyninden ayrı olarak oturmakta olan evli kişilerden her biri, ayrı ayrı olmak üzere hak sahibi sayılırlar.
Hak sahipliği, ilişkin bulunduğu konut, ya da işyeri için hüküm ifade eder; konuta ilişkin hak sahipliğin işyerine, işyerine ilişkin hak sahipliğin de konuta tebdili mümkün değildir. Afetzedelik ve buna ilişkin hak sahipliği üçüncü şahıslara devrolunamaz. Afetten zarar gören bir taşınmaz malı, afetten sonra satış veya başka şekilerle devralan üçüncü şahıslar da hak sahibi niteliğini kazanamazlar. Konutu ve işyeri
birlikte zarar görenler: Bir kimse, konut ve işyerinin birlikte zarar görmesi halinde, hem konut ve hem de işyeri için ayrı ayrı hak sahibi olabilir.
Ölen bir kimsenin afetzedeliğe ve hak sahipliğine ilişkin hakları mirasçılarına geçer. Mirasçılar birden fazla ise, kendilerine ve eşlerine ait konutu olup olmadığına bakılmaksızın birlikte hak sahibi sayılırlar. Mirasçılar birlikte borçlandırılır. Ancak; mirasçılar istekleri halinde bu haklarından feragat edebilirler.
Mülkiyet durumunun ise Konut ve işyerlerine ilişkin mülkiyet rabıtası sırasıyla, tapu senedi, tasarruf belgeleri, vergi kayıtları ve diğer resmi belge ve kayıtlarla tevsik olunur. Bu belge ve kayıtların bulunmaması halinde maha le veya köy muhtarlıklarından alınacak ilgili mülkiye amirine tasdik ettirilmiş ilmühabere istinat edilir. Kiracı ve misafir durumunda olanlar, bu nitelikleri sebebiyle, hak sahibi olamazlar.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)