Kovancılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Sayın Ahmet Özdoğan’la röportaj yaptık. Gazetemize,esnafların sorunları, çözümleri ve oda çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. “ESNAFLARIMIZLA BİREBİR KONUŞARAK, SORUNLARINI ÇÖZMEYE BAŞLADIK” Göreve geldikten..
Kovancılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Sayın Ahmet Özdoğan’la röportaj yaptık. Gazetemize,esnafların sorunları, çözümleri ve oda çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
“ESNAFLARIMIZLA BİREBİR KONUŞARAK, SORUNLARINI ÇÖZMEYE BAŞLADIK”
Göreve geldikten sonra ilk olarak esnaf ziyaretlerine başladıklarını ifade eden, Kovancılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Ahmet Özdoğan, “2014’te rahmetli başkanımız Cemal Sağır’la biz seçime girdik ve kazandık. 2015’te bir kaza yaşandı, rahmetli başkanımızı ve eşini trafik kazasında kaybettik. Ondan sonra yönetimdeki arkadaşlar bizi göreve layık buldular, 2015’ten bu yana esnaf oda başkanlığımıza devam ediyoruz. Biz göreve geldiğimiz zaman odamızın esnaflarımızla bir diyalog kopukluğu vardı. İlk başta ne yapalım? Esnaflarımızın sorunlarını daha iyi nasıl temsil edebiliriz? Diye düşündük. Esnaflarımızı tanımak ve onların sorunlarını dile getirmek için, esnaf ziyaretleri ile çalışmalarımıza başladık. Çünkü önceleri bizde bir tek şu vardı. Seçimden seçime esnaf ziyaretleri yapılıyordu, seçim bittikten sonra herkes kendi işine devam ederdi. Ondan sonra hayırdır seçim mi var, geldiniz gibi bu tür sıkıntılarla karşılaştık, tabi biz yine de hiç bıkmadan ziyaretlerimize devam ettik. Bu yaşanan sıkıntılara rağmen biz ziyaretlerimizi bırakmadık. Ziyaretlerimiz esnasında esnaflarımızın sorunlarını dinledik ve sorunlarına çözmeye başladık. Esnaflarımız ile tanıştık, sorunlarını dinlediğimiz için toplantılarda bunları dile getirdik. Şimdi esnafların sorunlarını daha iyi biliyorum. Ondan sonra daha rahat bir şekilde esnaflarımızı toplantılarda ve bakanlıklarda dile getirmek için daha çok bilgi sahibi olduk. Bilgi sahibi olduğumuzdan dolayı esnaflarımızın sorunlarından hiçbir sıkıntı yaşamadan dile getiriyoruz. Hem esnaflarımızın giderleriyle, iş yapmamalarıyla alakalı olsun bütün sıkıntıları aktarıyoruz. KOSGEB projesiyle esnaflarımızı tanıştırdık ve ciddi anlamda KOSGEB’ten ilçemize bir destek aldık. Bu gün burada artık üretime dayalı KOSGEB desteklerinden dolayı ülke içinde ticaretlerimiz yapılıyor. Burada araba kılıfı, yemek fabrikaları, ayakkabı sektöründen tutun tekstile kadar bayağı bir gelişme oldu. Yemek fabrikası kuruldu, ilden değil de artık ilçemizden dağıtılıyor. Hem taziyelerimizde hem de düğünlerimizde vatandaşlarımızın bu yükü üzerinden alındı. Eskiden bir düğün olsaydı derme çakma yerde yemek yapılırdı. Oysa şimdi adam gönül rahatlığıyla toplu yemeklerini dağıtabiliyor” ifadelerini kullandı.
“PALU’YLA ORTAKLAŞA KREDİ KEFALET KOOPERATİFİNİ KURDUK”
Odaya bağlı olan esnaflarla daha samimi bir havada çalıştıklarından söz eden Özdoğan, “İŞ-KUR meselesine gelince; 2 işçi çalıştırana 3. ye devlet desteği oldu. Esnaflarımıza bayağı bir faydası oldu. Kurslarımızı ve seminerlerimizi yaptık. Esnaflarımız bilinçli olduğu zaman bu tür çalışmalarımız oluyor. Artık esnaf bizim bir odamız var, oda başkanımız var, diyor. Şu anda esnaflarımız doğrudan telefon açabiliyor ya da buraya gelip sıkıntılarını anlatabiliyor. Biz bu süreçten sonra Palu’yla ortaklaşa kredi kefalet kurduk. Esnaflarımız artık bankalardan ciddi bir yüksek faizle değil de, ilk kurduğumuzda %4 puanla bir kredi mevzusu oldu. Şu anda %9’dur, ama bankaların %20’lerin üzerindedir.
Esnaflarımızla bir başkan değil de, vatandaş gibi abi kardeş gibi sürece devam ediyoruz. Özelikle yemek sektöründe olsun, fırınlarımız olsun, pastanelerimiz olsun gönül rahatlığıyla depolarına inip de orada ne pişiyor görebiliyorsun ve yiyebiliyorsun. Hele hele ramazana girmeden önce fırıncılar ve pastacı arkadaşlarımızla beraber hem toplantı yapıyoruz hem de esnafımızı ziyaret ediyoruz” dedi.
“KURUMSAL FİRMALAR ESNAFI DA, VATANDAŞI DA MAĞDUR EDİYOR”
Esnafların en çok şikayet ettiği konulardan bahseden Özdoğan, “Göreve başladığımdan beri kurumsal firmalar esnafı da vatandaşı da mağdur ediyor. Defalarca hükümetimize aktarmamıza rağmen bir çözüm bulamadık. Şimdi bakıyoruz ki 2015’ten bu yana hükümetimiz yeni yeni bunları denetime tabi tutuyor. Çünkü gerçekten bunlar gıda sektörü mü yoksa giyim sektörü mü? Ne olduğunu bilmiyorsun, bunların satmadığı bir şey yok. Sattığı fabrikayla bire bir anlaşma yapıyor. Marka aynı, ancak içindeki ürün orijinal değildir. %20 -%30 sattıkları ürünü direkt olarak firmadan alıyorlar. Hükümetimizden ricamız; içinde olan ürünler yazılsın. Özel üretim adı altında vatandaşı ve esnafı mağdur ediyorlar” ifadelerine yer verdi.
“TEDAŞ’TAN HADDİNDEN FAZLA ŞİKAYET VAR”
Kullanılan elektriğin ancak yarısının kullanıldığını diğer yarısının ise gereksiz giderler eklenerek faturanın fazlalığından dem vuran Özdoğan, “Bugün bende 1000 tane esnaf vardı 40 bin nüfusum vardır. O 40 bin nüfus, 1000 kişiye muhtaçtır çünkü bana 2 liraya satılıyorsa 2.50 kurusa satamam 10 kuruşa bile satamam 1.90’a satacağım ki müşteri bana gelsin. Ayrıca TEDAŞ’tan haddinden fazla şikayet var. Esnafına Ağustos faturası 500 liraysa, Eylül’ün 300 lira!…Eylül’de havalar soğudu, sıcaklık daha düştü, oldu 900 TL. %100′ e yakın zam geldi hani bu %15 zamdı. Hükümet bunlarla uğrasın. Esnaf bana “3 tane durağım var, 7/24 çalışırken 1.400 lira elektrik faturası ödedim, geceleri kapatmışım gündüzleri tek çalıyor, 2700-2800 lira bana elektrik faturası gelmiş”…Ben acıdım, dedim o zaman tekrar geceleri de çalışsın ki belki düşer. 400 liralık elektrik faturasında ancak 200 liralık kullanılıyor. Hükümetimizin bunlara acil bir çözüm bulması gerekiyor” dedi.
“BİZİM KREDİ ERTELEME TALEBİMİZ DİKKATE ALINMADI”
Ülkenin yaşadığı felaketlerde Elazığ dışındaki illere yapılan hibelerin neden Elazığ’a yapılmadığı konularını ele alan Özdoğan, “Elazığ il ve ilçelerinde olan esnafların şikayetleri çok fazla…Bir deprem yaşadık, bir kredi verildi. Depremden 3-4 ay sonra bir düzelme olur, dedim. Allah razı olsun gerçekten devletimiz yaşanılan depremde, vatandaştan önce sahadaydı, bu inkâr edilmez. Kredi verildi, gerçekten rahat bir nefes aldık, Allah razı olsun… Ama Giresun’da bir sel felaketi oldu. Biz hiçbir yerde yani bir karıncanın bile burunun kanamasını istemeyen bir insanız… Giresun’da yapılan para hibe edildi, akabinde İzmir’de bir deprem yaşandı, orada da hibe edildi. Elazığ’da bizim talebemiz hibe değil, 1 sene ertelenmesini talep ettik, maalesef bizim erteleme talebimiz dikkate alınmadı. Onlara hibe ettiniz de, neden bize ertelemeyi çok gördünüz?” dedi.
“PANDEMİDE, İLÇELERDEKİ ESNAFIMA BİR BARDAK SU BİLE VERİLMEDİ”
Pandemi döneminde esnafların kendi çabaları ile ayakta kaldığını, hiçbir yerden yardım gelmediğini vurgulayan Özdoğan, “2 dönem oda başkanlığı yaptım, 3. döneme gidiyoruz. Bizim bu odamıza daha bir gün 1-2 vekil haricinde ziyarete gelen yok, esnafın sorununu soran yok. Bir pandemi oldu, ilçelerdeki esnafıma bir bardak su bile verilmedi. Bir destek, bir yardım hiç kimseden görmedik. İlaçlamayı biz oda üzerinden yaptık. Maskesine varıncaya kadar esnafın yanında olduk. Ben ilçemde hiçbir zaman bir esnafıma bir yardım görmedim. Ama televizyonlara çıkıyorlar, biz böyle yaptık, bunu yaptık, diyorlar. Buyurun sahaya siz kendiniz inin, kendiniz sorun… Bir deprem kredisi verildi burada. O zamanın banka müdürü keyfi muamele yaparak, sigorta adı altında para kesti. Esnafın tipine göre 200 lira ile 1.500 lira arasında… Arıyorum vekillerde cevap yok!… En son eski Çalışma Bakanı Ruhsar Pekcan’ın danışmanı Yusuf Bey’i aradım, banka müdürünü şikayet ettim. “Karakoçan Şubesi’nde sigortadan para kesilmiyor, Elazığ ilimizde d kesilmiyor da, Kovancıların özeliği nedir, niye kesiliyor!… “ dedim. Sağ olsun ilgilendi, tekrar para geri iade edildi. Esnaflarımızın o mağduriyeti giderildi. Ama ben bunu bir oda başkanı olarak değil, ben bu şikayeti vekillere ve il başkanına bildiriyorsam…. Bunların banka müdürleriyle oturup toplantı yapmaları gerekmektedir. Biz devlet olarak bu krediyi verdik, esnaflara şartlarımız budur, esnaf mağdur olmasın, bize bir şikayet gelmesin denilmesi gerekirdi. Var mı yok, kaderine terk edildik… Burada kapatma saatlerinde bir oynama oldu. Bir müşteri gelmiş, sen müşterinin elinden poşet alamazsın saat 19.00 olmuş kapatacağım. Bakıyorsun polis hemen ceza yazıyor. Bu çözümü oda başkanının görevi değildir, bizim görevimiz sorunları bizi yönetenlere bildirip, çözülene kadar süreci takip etmektir” dedi.
“ARTAN ZAMLARDA, GÜNAH KEÇİSİ SADECE ESNAF GÖSTERİLMESİN”
TEDAŞ, doğalgaz ve büyük firmaların artan zamlarda payı olduğunu söyleyen Özdoğan, “Özellikle bu AVM’lerin il ve ilçe dışına alınmasını istiyoruz. TEDAŞ’ın elektrik sorunlarının bir an önce çözüme kavuşmasını istiyoruz. Esnaflarımızın maliyetleri ne kadar düşerse, o da ürüne yansır. Ürüne yansıdığı zaman, vatandaşımız da daha uygun fiyata ürünü satın alır. Burada günah keçisi sadece esnaf gösterilmesin!… TEDAŞ’tır, doğalgazdır ve artı büyük firmalardır… Özellikle kredi faizlerinin düşürülmesini talep ediyoruz, %9 çok… Gerçekten küçük esnaf, garibanın ve çalışmayanın kimsenin dostudur. Allah yardımcımız olsun, inşallah bu süreçler düzelecek memleketimizin üzerinde biz de nefes alacağız, sağ olun, var olun” açıklamalarında bulundu.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)