Eğitim Bir-Sen Elazığ Şube Başkanı İbrahim Bahşi 6 Eylül’de okullarda yüz yüze eğitimin başlamasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bahşi; PCR Testi, Öğretmenlik Meslek Kanunu Sözleşmeli istihdam gibi birçok konuda açıklamalarda bulundu…
Eğitim Bir-Sen Elazığ Şube Başkanı İbrahim Bahşi 6 Eylül’de okullarda yüz yüze eğitimin başlamasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bahşi; PCR Testi, Öğretmenlik Meslek Kanunu Sözleşmeli istihdam gibi birçok konuda açıklamalarda bulundu.
Eğitim Bir-Sen Elazığ Şube Başkanı İbrahim Bahşi; yüzyüze eğitimin başlayacağı şu günlerde eğitimde süregelen sorunlar ve gündemde olan PCR testi ile ilgili açıklamalarda bulundu. 2021-2022eğitim-öğretim yılı, salgın nedeniyle geleceğe yönelik bazı hedeflerin ötelendiği, mevcut sorunlara yenilerinin eklendiği bir zamanda başlamış bulunmaktadır. Yeni dönemde bütün eğitim çalışanlarına ve öğrencilerimize sağlık ve başarılar diliyoruz. Eğitimin, sorunları üzerinden değil, sorumluluk sahibi kişilerin çözüme yönelik attığı adımlar üzerinden değerlendirilmesini temenni ediyoruz.
Bahşi açıklamasında; PCR testinin dayatma olduğunu savunarak, salgınla mücadelede maske mesafe ve hijyen kurallarına uyulması gerektiğini söyledi. Eğitim çalışanlarına aşı ve PCR testi dayatılmamalıdır. Okulların açılmasının salgınla mücadele sürecinde başarılı olunmasına, salgınla mücadelenin ise aşılama, mesafe kuralları, sosyal izolasyon, maske vb. tedbirlerin toplum ve fertler nezdinde yerine getirilmesine bağlı olduğuna şüphe yoktur. Ancak salgınla mücadele sürecindeki diğer bütün faktörlerin göz ardı edilerek okulların açılmasının, eğitim çalışanlarının aşılanmasına veya PCR testi zorunluluğuna indirgenmesinin kabulü mümkün değildir. Dünya Sağlık Örgütü’nün, toplumda vaka sayıları artıyor olsa dahi fiziksel mesafe, maske, el hijyeni ve havalandırma gibi önlemlerin yaş dönemlerine uygun bir şekilde uygulanmasıyla okulların açık kalmasının sağlanabileceği yönündeki tespiti ortadadır. Buna rağmen haftada iki defa PCR testi zorunluluğu getirmek gibi fiilen yürütülmesi neredeyse imkânsız, psikolojik baskı boyutuna varacak, aşılanmayı bireysel bir tercih olmaktan çıkarıp zorunlu bir tercih hâline getirecek her türden zorlamanın, okulların açık tutulması amacına hizmet etmekten uzak olduğu bilinmelidir. Hukuki dayanaktan yoksun, hatalı ve yanlış olan eğitim çalışanlarına PCR testi zorunluluğu kararı yeniden ele alınmalı; eğitim kamu hizmetinin yürütülmesini zora koşacak, eğitim çalışanlarının moral, motivasyon ve çalışma azmine zarar verecek, kurum içi çalışma barışını bozacak bu hatadan bir an evvel dönülmelidir. Eğitim çalışanlarının yeni döneme güçlü motivasyonla, moralli başlaması sağlanmalı ve teşvik dışı uygulamalardan kaçınılmalıdır.
Bahşi Öğretmenlik Meslek Kanunu’da değinerek bu konuda somut adımlar atılması gerektiğini savunarak eğitimde yaşanan sorunları sıraladı. Öğretmenlik Meslek Kanunu için artık somut adımlar atılmalıdırResmî veya özel öğretim kurumu ayrımı yapmaksızın bütün öğretmenleri kapsayacak,öğretmenlik mesleğinin bütün boyutlarını ele alacak Öğretmenlik Meslek Kanunu konusunda ortaya konan irade, somut bir netice doğurmamıştır. Oysa öğretmenlik mesleğinin bütün veçhelerini kapsayan sistematik bir düzenleme olmaksızın, çok parçalı yapı altında mesleğin statüsünün artırılarak niteliklerinin geliştirilmesinin sağlanmasının mümkün olmadığı, meslek mensuplarının mesleği ifa süreçlerinin sürdürülebilir olmadığı görülmektedir. Öğretmenliğin profesyonel bir meslek olarak değerlendirilmesi ve mesleki standartlara kavuşması isteniyorsa, öğretmene destek niteliğinde,mesleki gelişimini ve özerkliğini sağlayacak bir meslek kanunu ivedilikle çıkarılmalıdır. Öğretmenliğin profesyonel bir meslek olarak değerlendirilmesi ve mesleki standartlara kavuşması isteniyorsa, öğretmene destek niteliğinde, mesleki gelişimini ve özerkliğini sağlayacak bir meslek kanunu ivedilikle çıkarılmalıdır” dedi.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)