Anketler

NE EKERSEN ONU BİÇERSİN

Hayatta her şeyin bir karşılığı var. Varlık ile yokluk,çokluk ile azlık,etki ile tepki gibi…Canlı,yaşayan veya yaşanabilen her yaratılmış ve ortam için bu felsefe ve denge unsuru geçerlidir. Denge önemli şey…

CEBELİ YERLİKAYA
CEBELİ YERLİKAYA

Hayatta her şeyin bir karşılığı var.
Varlık ile yokluk,çokluk ile azlık,etki ile tepki gibi…Canlı,yaşayan veya yaşanabilen her yaratılmış ve ortam için bu felsefe ve denge unsuru geçerlidir.
Denge önemli şey.
Miktarınca karar,kararınca miktar kainatın tüm varlık sistemleri için kritik bir olgu.
Bu olgunun,bu sistemin dışına çıkan her bir aşırı hareket veya eylem,sistemin işleyişini aksaklığa uğratacağından,ortaya çıkacak sorunların gelişini beklemek sürpriz olmasa gerek. Canlı organizmalar öylesine muhteşem bir yaratılış örneğidir ki,bunların gözle görülemeyen her bir hücresinin dahi bir işlevi vardır. Üstelik bu gözün algılayamadığı hücrelerin bir de akıl almayacak bir tanıma,değerlendirme,tasnif,tahliye gibi sistemi vardır kendi içinde.
Böylesine akıllı ve mükemmel bir sistemin yanlış yapacağını sanıyorsanız,yanılıyorsunuz.
Üstünde yaşadığımız dünya ve içinde teşekkül eden doğa bu mükemmel döngünün en önemli enstrümanlarıdır.
Su,hava ve topraktan müteşekkil bu sistem insan yaşamının olmazsa olmazıdır.
Birinin yokluğu,diğerin varlık sorunudur. Dolayısıyla insan da bu varlığın veya yokluğun temel oyuncularından en önemlisidir.
Doğa varsa insan vardır,yoksa yoktur.
Milyonlarca yıldır da bu böyledir.
Doğa insana değil aksine insan doğaya muhtaçtır.
Sanayileşme,şehirleşme,buna bağlı olarak medenileşme ve sonucunda globalleşme insan yaşamına konfor getirmekle beraber ,birçok sorunu da beraberinde getirmiştir.
Doğanın tahribi,toprağın,suyun,havanın tahribini beraberinde getirmiştir.
Konfor uğruna yapılan her yenilik,atılan her adım aslında bütün canlıların geleceğine,yaşam hakkına yapılan bir suikast halini almıştır.
Teker teker saymayacağım doğaya ne şekilde zarar verildiğini,lâkin yaşadığımız bilgi ve teknoloji dünyasında bilinçsizliğin dip noktasında yer alıyor olmamız,sorunun insan temelli olması,bu sorunun en ilginç tarafı aslında.
Bir şeyin sonuçlarının zararlı olduğunu bilip de onda ısrar etmek ve kendi yaşam kaynağını yok etmek nasıl bir bilinçsizlik,nasıl bir akıl tutulmasıdır?
Hangi canlı kendi yaşamına,yaşam kaynağına son verebilir ki insandan başka.
Bugün ülkemiz denizleri ve akarsuları büyük bir kirlilik tehtidi altında. Toprakları çölleşme ve yanlış kullanım nedeniyle kullanılamaz hale gelmiş durumda.
Ormanlar ve yeşil alanlar hakeza insan eliyle yok ediliyor.
Nasıl bir vahşiliktir bu,nasıl bir para hırsı?
Hangi para getirebilir ki bu saydığım yok olan büyük dengeyi.
Yönetenlerin aymazlığı ve beceriksizliği,yönetilenlerin ise cehaleti getirdi hepimizi bu acı noktaya.
Yok oluyoruz resmen,görünen köy kılavuz istemiyor maalesef,yolun sonu görünüyor.
Önlem alması gerekenler olayı tribünden izliyor.
Doğa bize,bizim ona attığımız kazığın acı faturasını önümüze koyarak ödetmeye hazırlanıyor.
Bizim onun içine kattığımız her kötülüğü üstümüze kusuyor.
”Ne ekersen onu biçersin.”
Diyor ya bir atasözümüz, maalesef ektiğimizi biçiyoruz.
Biliyorum çok geç ama daha da geç olmadan,doğanın üstünden o kirli ellerimizi ve emellerimizi çekelim.
Doğa bizim varlık sebebimiz,kendi varlığımıza ihanet etmeyelim.
Temiz ve yaşanabilir bir doğa ve yarınlar için “Doğamızı temiz tutalım,kirletmeyelim.”
Kalın hepiniz sağlıcakla….

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL