Mart Ayı genişletilmiş il divan toplantısı Saadet Partisi Elazığ il Başkanlığı binasında yoğun bir katılım ile icra edildi. Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Abdullah Akın yaptığı konuşmada; “Saadet Partisi..
Mart Ayı genişletilmiş il divan toplantısı Saadet Partisi Elazığ il Başkanlığı binasında yoğun bir katılım ile icra edildi.
Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Abdullah Akın yaptığı konuşmada;
“Saadet Partisi Elazığ il teşkilatı olarak mart ayında 124 vatandaşın partiye üye kaydı gerçekleştirildi. Toplantıda İl Başkanı Abdullah Akın’ın konuşmasından sonra ilçe başkanları aylık raporlarını sunarak sonra teşkilat çalışmalarını anlattılar. Akabinde ise dilek ve temenniler bölümü ile toplantı sonlandırıldı.
AZİZ MİLLETİMİZ BU DURUMA KENDİ İSTEĞİYLE GELMEDİ!
Saadet Partimizin bu güzel salonunda Divan toplantımızı icra etmek için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Toplantımızın hakkıyla gerçekleşmesi için çaba harcayan tüm teşkilat mensuplarımıza ve en önemlisi buraya kadar teşrif ettiğiniz için siz muhterem kardeşlerime teşekkürlerimi arz ediyorum. Cenabı Hak toplantımızı en büyük hayırlara vesile eylesin.
Allah’ın lütfuyla bize vatan olarak bahşedilmiş Türkiye’mizin birçok zenginliklere sahip olduğunu görüyoruz. Diğer taraftan bu toprakların yetiştirdiği milletimiz, Onurlu, Şerefli, Ahlaklı ve İzzetli bir millettir. Bundan dolayıdır ki aziz milletimiz yüzlerce yıl adaleti ayakta tutmuş, insanlığa her alanda büyük hizmetler yapmıştır, büyük eserler bırakmıştır. O günkü ilmi eserlere, kitaplara baktığımızda bile ancak bugünün teknolojisi ile açıklığa kavuşturulabilecek eserler olduğunu görüyoruz.
Diğer taraftan Ecdadımızın geçmişte yaptığı eserleri bugünkü imkanlarla bile yapamadığımızı görüyoruz.
Ne zamana kadar ?
Batılı Emperyalist güçler bu toprakları kuşatana kadar. Hatırlayın Dünyanın tüm büyük güçleri bir takım niyetlerle topraklarımıza kadar girdi, Harp edildi, ancak Allah’ın yardımı ve inayeti, şerefli milletimizin cesareti ile onların emelleri bir niyetten öteye geçemedi ve bu topraklardan kovuldular, yenildiler.
Düşman yenildi de sonra imana mı geldi ? Hayır. Atalarımız ne demiş, Su uyur düşman uyumaz.
Ne dediler? biz dediler bunları her türlü imkanlarımızı toplasak dahi yenemiyoruz. Demek ki bu öyle eski nesil kılıçla, tankla, topla olmuyor. Bunları yeni bir yöntemle biz yenelim.
MİLLETİMİZİN MANEVİYATI SİSTEMATİK SALDIRI ALTINDADIR!
İşte Sevgili kardeşlerim bu yeni yönteme 4. Nesil Savaş diyoruz.
Dördüncü nesil savaşlar, Silahlı çatışmalar ile düşmanı yok etmeyi doğrudan hedeflemeyip onun maneviyatını kırmak suretiyle etkili olmayı ve sonrasında fiili müdaheleyi amaçlıyor.
Milletimiz 100 yıldır;
-Teknolojik iletişim araçları ile cep telefonu, TV, vb unsurlarla
-Terörist Saldırılarla
-Etnik çatışmalar ile
-Din ve mezhep düşmanlıkları vücuda getirilerek
-STK’lar vb aktörlerle Batı karşısında çaresiz hissettirilerek
Manevi olarak saldırı altındadır! Bazı kişilerin ve kuruluşların bilinçli, bazılarının da bilinçsiz olarak buna alet olduğunu görüyoruz!
Bunlar nasıl çalışıyor ;
1-Önce o milletin mukavemeti yüksek olan kesimine saldırır ! Çünkü mukavemeti yüksek bir topluluk olursa işlerini yapamazlar. Şimdi Niye Cübbeli bize saldırıyor, Niye bir takım basında, TV’da vb önemli noktalarda kişiler bize saldırıyor daha iyi anlıyoruz?
2-Ahlakı bozucu ve kültür seviyesini düşürücü TV programları ve diziler yayına sokarlar. Şimdi taşlar yerine oturuyor, niye günde 3 saat esra erol oynatılıyor, Niye saçma sapan dizilerin birbiri arkasına izletiliyor, filmler çevriliyor daha iyi anlıyoruz.
3-Bunların en önemli silahlardan biri modadır. Moda israf ve lüksü beraberinde getirir. Ee para yoksa ne yapacağız. O zaman istismar devreye giriyor. Bakınız insanlar hayatlarını lüks yaşayabilmek için, makam odasına 450 bin lira, makam arabasına milyonlar veriyor, kim ne derse desin ! İşte tüm bunlar burdan geliyor.
4-İnsanları kolay para kazanmaya teşvik ederler. İşte Şans oyunları almış başını gidiyor, gördüğünüz üzere devlet eliyle kumar oynatılıyor. Çocuklar internet sitelerinde kumar sitelerinde geziyor.
5-Boş bir gençlik oluşturmak için uğraşırlar. İşte Uyuşturucu, fuhuş, eğlence düşkünlüğü gençler arasında kol geziyor.
6-Kumar, fuhuş ve içki düşkünlüğü bunların sahip olduğu en büyük üç silahtır. Toplumun etik yapısına tümüyle saldırır. Dürüst kavramların yerini zamanla dolandırıcılık, zevk ve eğlence alır.
Halkı birbirine düşürmek için terörü ya da eylemsizliği kendi çıkarlarına alet eder.
Sonuç olarak Ahlaksız ve bilgisiz bir gençlik, sadakatsiz bireyler, fizyolojik ve psikolojik açıdan rahatsız bir toplum yaratmayı amaçlar.
İşte tüm bu faaliyetlerle milletimiz bu noktaya getirilmiştir Muhterem Kardeşlerim.
ÇÖZÜMÜ BU KADAR BASİTKEN, AKP MANEVİ YIKIMIN AKTÖRÜ OLMUŞTUR!
Peki bunlar oluyorda iktidar partisi AKP ne yaptı !
Az önce saydık, zaten gördüğünüz üzere bunlara iktidardakiler dur demediği gibi, bilerek alet oluyorlar. 20 yıldan beri bu manevi olarak yıkıcı etkilerin hiç azaldığını gören var mı? Üstelik çözümü bu kadar basitken. Bakınız sizlere az önce bu faaliyetleri saydık, bu manevi yıkım faaliyetleri 20 yılda had safhaya ulaştı. Maalesef AKP Manevi yıkımın aktörü olmuştur. Şans oyunları, faiz, ahlaksız tv programları, kamuda istismarlar almış başını gidiyor bunu hep birlikte görüyoruz.
BUNDAN DOLAYI “ÖNCE AHLAK VE MANEVİYAT” DEDİK.
Gelelim Saadet Partimize Hukukta bir kural vardır “Düşmanın şehadeti en büyük delildir.” Onlar ahlakımızı maneviyatımızı hedef aldılar, biz Saadet partisi olarak bundan dolayı “ÖNCE AHLAK VE MANEVİYAT” dedik ! demeye de devam edeceğiz inşallah. İnancımız da akıl da bilim de bunu emrediyor sevgili kardeşlerim. Bundan dolayıdır ki Milli Görüş Teşkilatımız hiç bir alanı boş bırakmamış , Tahrip edilen Gençliğin yeniden imarı ve inşaası için Anadolu Gençlik Derneği, Sosyal ve Kültürel alanların imarı ve inşaası için çeşitli STK’ları kurmuş ve şuurlu bir şekilde ne yaptığını bilerek ve sonuç almak için çalışıyor. Bunu yaparken teşkilatın bütünlüğünü bozucu her türlü girişime karşı koyarak emir komuta zinciri içerisinde çalışmalarını sürdürüyor.
ÜLKEMİZ 20 YILLIK BİR BOŞVERMİŞLİĞİN EKONOMİK ŞOKUNU YAŞIYOR!
Muhterem Kardeşlerim, Bu ülke her alanda bilinçli ve şuurlu yönetilmediği için büyük bir şok yaşıyor. Her bir konuyu saatlerce konuşmak mümkün ancak, şu çarpıcı örnekleri vermeden geçmek mümkün değil. Hayvancılık ile uğraşan kardeşlerimiz yem alamadığı için damızlık ineklerini kesiyor, tarlasına gübre atamıyor, mazot 25 lira, bu girdi maliyetleriyle raflarda fiyatların bu halde durması zaten mümkün değil, günlük bir alışveriş için cebinizde bir deste parayla gezmeniz gerekiyor paranın kıymeti kalmadı. İnsanlar işsiz, fitre asgari ücreti geçti, ilçelerde hastanelerde cihaz yetersiz, doktor yetersiz, öğretmen yetersiz, adaletsizlik almış başını gidiyor, bayındırlık işlerine para harcandığı için milletimizin cebinden milyonlar çıkarıp tek kuruş koymayan işler yapılıyor, inanın artık nereden bahsedeceğimizi dahi şaşırıyoruz. Niye oldu bunlar. İnanın iktidara gelmek için verilen sözlerden. Neydi o sözler “milli görüş gömleğini çıkar, bizimkini giy, milletin ahlakını boz borca esir et, yeni dünya düzenine çalış.” Peki Çözüm neydi; Çözüm Katma değeri yüksek üretim, hammaddesine kadar üretim, ve ortak pazara satış yani D8’ler.
KİMSE KENDİ MİLLETİMİZLE BİZİM ARAMIZI AÇAMAZ!
Her yer sele gitmiş, ne ekonomi kalmış ne adalet kalmış ne ahlak kalmış, Ordan birileri çıkmış efendim niye ittifaklar oluyor. Ben bunun söyleyenlere kızmıyorum çünkü bilgisi yok. Bilgisi olmadığı için ezberine takılan şeyi söylüyor. Bu kişiye desek 1 milyar doları tahtaya yaz yazamaz. ne anlama geldiğinide bilmiyor. Biz 18 yılda 500 milyar dolar sadece faiz ödedik. bu sene tarıma ayrılan bütçe 4 milyar dolar, savunmaya harcanan bütçe 6 milyar dolar bile değil.
DAVAMIZ HAKTIR LAKİN İHTİYATLI OLMALIYIZ…
Evet Muhterem kardeşlerim Davamız Haktır. Ancak ihtiyatlı olmalıyız. Yani Her teşkilat mensubu kendisine verilen görevleri mükemmelen yerine getirmelidir. Ben sahayı gezdim geziyorum, saha son derece elverişli. Allah’ın yardımı ve inayetiyle Tek ihtiyacımız olan şey azim ve kararlılık. Önümüz Ramazan. Yaptığımız ibadetlere kat kat sevab yazıldığı bir ay. Bundan dolayı çok güzel bir fırsat. Önümüzdeki divanda inşallah mahalle ve köy temsilcilerimizin önemli bir kısmını atamış olarak buraya gelmenizi istirham ediyorum. Teşkilatta oluşturduğumuz zaafiyetin bedelini biz değil, ortadoğuda tir tir titreyen, Çin’de belki bir gece daha namusuna dokunulan, Myanmarda, Hindistan’da sadece müslüman olduğu için canına kast edilen, yemende bir gün daha aç yatağa girecek çocuklar ödeyecek. Bunun sorumluluğu bize aittir. Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi selamlıyorum” ifadelerine yer verdi.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)