Uncategorized

FIRAT ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ’NDE YAŞADIĞIM MAĞDURİYETLER!!!

Bir Elazığlı olarak her zaman gurur duyduğumuz Fırat Üniversitesi Hastanesiyle övünürüz. Hatırlanacağı gibi Elazığ’da Güçlü Haber Gazetesi olarak, Ekim 2021 sayımızda manşetten verdiğimiz haberde aynen şöyle yazmıştık: “Fırat Üniversitesi Hastanesi..

Recai GÜÇLÜ
RECAİ GÜÇLÜ

Bir Elazığlı olarak her zaman gurur duyduğumuz Fırat Üniversitesi Hastanesiyle övünürüz. Hatırlanacağı gibi Elazığ’da Güçlü Haber Gazetesi olarak, Ekim 2021 sayımızda manşetten verdiğimiz haberde aynen şöyle yazmıştık:

“Fırat Üniversitesi Hastanesi Uluslararası Sağlık Turizmi Yetki Belgesi Aldı”

Aradan kısa bir zaman geçmesine rağmen, hastanede bazı olumsuzlukları duyuyordum. Bu zaman zarfında Elazığ’ımızın değerli işadamlarından Ethem Gülbay’ın oğlu merhum Cem Burak Gülbay kalp krizi rahatsızlığı nedeniyle Hastaneye getirilmiş, buradaki yetersiz bakım yüzünden Diyarbakır’a ambulansla sevk edilmiş ve yolda maalesef hayatını kaybetmişti. Burada beni düşündüren; her defasında büyük ülke olduğumuzdan bahsediliyor, ancak böyle ağır bir hasta neden ambulans uçak veya helikopterle Diyarbakır’a sevk edilmiyor?

Konusunda uzman olan Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde sağlık sorunumdan dolayı birkaç aydır Üroloji Kliniği’nde tedavi görmekteyim. Yapılan son birkaç testten dolayı hem enfeksiyon kaptım hem de aşırı rahatsızlandım. Öyle ki; acil servise kendimi kaybetmiş bir şekilde ailem tarafından götürüldüm. Fırat Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi’ne gittiğim zaman tansiyonum büyük 8, küçük ise 4’dü. hayati tehlikem olmasına rağmen normal bir hastaymış gibi, acil servisteki M. U. isimli doktor suratı asık bir şekilde, lütfen gelerek bir baktı. Küçük bir serum bağlandıktan sonra 9’a 5 oldu. Bu M.U. isimli doktor, kendimden geçmiş olmama, yürümekte zorluk çekmeme ve tekerlekli sandalye ile ailem tarafından taşınmama rağmen, ısrarla beni bu tansiyonla taburcu etmeye çalıştı. Ancak halimi gören orada görevli bir hemşire beni bırakmadı. Bir serum daha taktı. Biraz kendime geldim. Bu zaman zarfında büyük tansiyonum 10, küçük ise 6 idi. Halen daha sıkıntım devam etmesine rağmen, M.U. isimli doktor beni ısrarla taburcu etti. 9 Aralık saat 10:27 kayıtlarda mevcuttur.

Bu doktorun ısrarla beni taburcu etmesine bir anlam veremedim. Yani ben bir basın mensubu olarak böyle muamele görüyorsam, VAY VATANDAŞIN HALİNE!…

Peki ben neden acillik oldum?

Ürodinami adı verilen bir teste tabi tuttular. Bu test oldukça sıkıntılı bir test. İlk testim başarısızlıkla sonuçlandığından dolayı 2. Testi gerek gördüler, onu da bir doçent yaptı. Ancak o da yapamadı… Neden mi? Çünkü hastaneye alınan malzemelerden olan KATATER adı verilen bir malzemenin bozuk olmasından kaynaklandı. 3 katater bozuk çıktı. Ancak dördüncüsü vücuduma girdi ve testi bitirdiler. Bu zaman zarfında bu test sırasında hem canım yandı ve hem de kan ve idrarda aşırı derecede enfeksiyon oluştu. Bu enfeksiyondan dolayı fenalaştım, acillik oldum. Bu sebeple yukarıda anlatmış olduğum sıkıntılar başıma geldi.

Ben bu yazıyı sadece bir uyarı olarak yazıyorum. Bundan sonraki süreçte, alınan malzemelerin kaliteli olup olmamasını, doktorların ilgili ilgisiz olup olmamalarını ve hastanenin genel kapsamı ile ilgili araştırmalarıma devam edeceğim. Bu yüzden bu yazıdan sonraki süreçte yetkililerin bu konuya hassasiyet göstererek el atmalarını ve yukarıda bahsettiğim hususlardaki eksiklikleri gidermelerini talep ediyorum.

Kalın Sağlıcakla…

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL