Sözlerime başlamadan önce covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden tüm SAĞLIK ŞEHİTLERİNE Allah’tan rahmet diliyorum. Değerli Basın Mensupları; Sağlık çalışanlarının gür sesi, yetkili sendika Sağlık-Sen olarak, bugün burada sizlerle birlikte olmaktan duyduğumuz..
Sözlerime başlamadan önce covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden tüm SAĞLIK ŞEHİTLERİNE Allah’tan rahmet diliyorum.
Değerli Basın Mensupları;
Sağlık çalışanlarının gür sesi, yetkili sendika Sağlık-Sen olarak, bugün burada sizlerle birlikte olmaktan duyduğumuz memnuniyeti ifade ediyor, hepinize hoş geldiniz diyoruz.
Kıymetli Basın Mensupları;
Geçen hafta Çarşamba günü, gündeme bir haber düştü… Hükümet, hekimlere 2 bin 500 ile 5 bin TL aralığında zam verileceğini ve konuyla ilgili yasal düzenlemenin aynı gün Meclise geleceğini açıkladı.
Biz hekimlere zam verilmesi noktasında sevindik, mutlu olduk, ancak diğer geri kalan bütün sağlık çalışanlarının kapsam dışında olmasına da üzüldük. Tepkimiz bunadır. Vermiş olduğumuz tepkinin nedeni, düzenlemenin tüm sağlık çalışanlarını kapsayıcı nitelikte olmamasıdır.
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar dikkate alındığında, Hükümetin zam haberinden herkesin memnuniyet duyması gerekir değil mi?
Çünkü döviz almış başını gidiyor, artan enflasyon nedeniyle ürünlerin etiketi günden güne değişiyor.
Yani para pula döndüğü için fiyatlar cep değil, adeta yürek yakıyor. Hayat her açıdan ateş pahası!
İşte böyle bir ortamda herkese değil de hekimlere zam yapılacağı açıklandı.
İlk tepkimiz; “hekimler hak ediyor, elbette zam yapılacak! Peki ya geride kalan yüzbinlerce sağlık çalışanı, onlara zam yok mu, onlar hak etmiyor mu” oldu.
Bu tepkiyi sadece bizler değil, yüzbinlerce sağlık çalışanı gösterdi. Sosyal medya adeta inledi.
Kısa süre içinde, maalesef geride kalan sağlık çalışanlarının ücretlerinde her hangi bir iyileştirme yapılmayacağını öğrendik.
Sadece Sağlık Bakanlığı bünyesindeki sağlık çalışanları değil… Aile hekimlerinin yanı sıra, üniversite hastanelerinde çalışan öğretim üyeleri, araştırma görevlileri de zam kapsamının dışında tutulmuş.
Açıkçası bu duruma çok üzüldük, çok öfkelendik, duygusal açıdan isyan ettik!
Değerli basın mensupları; şunun altını özellikle çiziyioruz; yetkili sendika olarak, biz zam yapılmasına asla karşı değiliz, olamayız da. Zamma karşı olmamız, sendikal kimliğimizi ve mücadelemizi inkar anlamına gelir.
Biz zam üzerinden ayrımcılık yapılmasına karşıyız… Siyaset eliyle, kanun düzeyinde ayrımcılık yapılmasına karşıyız.
Hekim harici yüzbinlerce sağlık çalışanının üvey evlat görülmesine, yok sayılmasına, emeklerinin hor görülmesine karşıyız.
Can kurtarmak için can vermekten çekinmeyen sağlık çalışanlarının fedakarlıklarının, mücadelelerinin, gayretlerinin görmezden gelinmesine karşıyız.
Bizim karşı olduğumuz bu… Vicdan sahibi herkesi de karşı olmaya, tepki göstermeye davet ediyoruz.
Hep söylediğimiz gibi; çünkü sağlık ekip işidir, bu hizmeti sunan sağlık çalışanları da bir vücudun organları gibi bütündür.
Hemşireyi doktordan, doktoru teknikerden, teknikeri ambulans şoföründen ayrı görürseniz ve ona göre muamele ederseniz, bir yönüyle hepsine kötülük etmiş olursunuz. Dahası, bu şekilde davranarak sağlık sisteminin altını oymuş olursunuz!
Sağlık çalışanları bu kötülüğü hak etmiyor… Sağlık sisteminin bu ve benzer kötülüklerle, haksızlıklar ayakta durması mümkün değildir.
Değerli Basın Mensupları;
Ülkemizde, kamu adına 1 milyon sağlık çalışanı görev yapıyor.
Kapıdaki güvenlik görevlisinden danışmadaki memura, temizlik görevlisinden teknikere, ambulans şoföründen röntgen teknisyenine, hemşiresinden doktoruna… bunların tamamı 1 milyon sağlık emekçisine dahildir.
Görev tanımları farklıdır ancak yaptıkları iş insanımıza sağlık hizmeti sunmaktır.
Her bir branştaki, her bir birimdeki sağlık emekçisi, sağlık hizmet zincirinin bir halkasını temsil ediyor.
Zincirin bir halkasını yok sayarsanız, tamamını yok saymış olursunuz.
Yüzbinlerce sağlık çalışanının takdirini kazanmanın yolu belli; hak ve hakkaniyet ölçüsünde, bir kısmına değil, tamamına zam yapmaktır.
1 milyon sağlık çalışanının bir kısmına zam yapıp, geri kalanını yok saymak; çalışma barışını baltalamaktan, sağlık çalışanları arasına fitne sokmaktan başka bir anlam ifade etmez.
Hele tüm bunlar, sorumlu Bakanlık eliyle yapılmak isteniyorsa, durum çok daha vahimdir.
Saygı değer basın mensupları;
Sağlık-Sen olarak, bu vehamete “dur” demek için bugün olduğu gibi Perşembe günü de iş bırakıyoruz. Sadece kendi ilimizde değil, tüm Türkiye’de şubelerimizle, genel merkezlerimizle iş bırakıyoruz. Tüm sağlık çalışanlarını bizlere destek olmaya davet ediyoruz.
Sağlık-Sen olarak, sağlık çalışanlarını yok sayan bir yanlışa imza atılmaması için var gücümüzle mücadele etmeye kararlıyız.
Çünkü sağlık çalışanları ülkemizin hayat sigortası. Sağlık ordumuz, bu tür yanlışlıkları, bu tür haksızlıkları asla ve kat’a hak etmiyor.
Ümit ve temennimiz, çok geç olmadan, kapsamlı bir zam açıklamasıyla sağlık çalışanlarının tamamının yüzünün gülmesidir.
Her bir sağlık çalışanının yüzünün gülmesine, işine dört elle sarılmasına, iş barışının ve çalışma huzurunun sağlanmasına özellikle bu süreçte büyük ihtiyaç olduğunu hiçbir kimsenin unutmaması gerekir.
Bu duygu ve düşüncelerle konuşmamı sonlandırıyor, teşrifleriniz dolayısıyla siz basın mensuplarına teşekkür ediyorum
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)