Ülkemiz gündemi o kadar hızlı değişiyor ve gelişiyor ki,ne oldu ne zaman oldu,kim nasıl yaptı sorularını sormaya fırsat bulamadan diğer bir gündem oturuveriyor kafamızın orta yerine.Işık hızında ilerleyen bir gündemle..
Ülkemiz gündemi o kadar hızlı değişiyor ve gelişiyor ki,ne oldu ne zaman oldu,kim nasıl yaptı sorularını sormaya fırsat bulamadan diğer bir gündem oturuveriyor kafamızın orta yerine.Işık hızında ilerleyen bir gündemle kısa süreli hafızamızın kurbanı oluyor tüm yaşananlar.Bizlere atılan yağlı kazıkların,çalınanların,yalanların çok kısa bir süre içerisinde unutulduğunu görebiliyor,hatta çoğu şeyi hatırlamayabiliyoruz bile.Eğer gerçekten böyle bir alışkanlığı huy edinmemiş,yapılan her yanlışı büyük harflerle hafızamızın bir yerine not edebilseydik,dizlerimizi daha az dövecek,gece başımızı yastığa daha huzurlu bir şekilde koyabilecektik.Ve ne koyun can derdinde ne de kasap yağ derdinde olmayacaktı.Millet öyle bir hale geldi ki; her günü sinir harbi,her günü aksiyon,her günü zam yağmurları ile geçiriyor çok şükür.Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim,insanların kendi seçimlerinin sonuçlarını yaşadığını.Üstelik çoğu kesim hala bu zamların,yükselen faiz ve borsa değerlerinin yönetenlerin iradesi dışında gerçekleştiğini yani iktidarın bunda,ekonomik buhranda bir suçu olmadığı iddiasında.Hal böyle ise bizi kim yönetiyor o zaman,sorusu akla geliyor?Yok eğer yönetenler belli ise suçlu neden başka yerlerde aranıyor?İyi ise ben yaptım,kötü ise başkası yaptı gibi kurnaz bir anlayışın sıkça tekrarlandığı günlerden geçiyoruz.Her nedense ülkeyi yönetenler,ekonomideki kötü gidişin önünü kesemiyor yahut böyle bir şey olmadığını iddia ediyor.Doğru ya,böyle bir şey yok.Şekeri,çayı,yağı,unu,elektrik,su,doğalgaz,ev kirası vs… sudan ucuz fiyata kullanıyoruz.Gerçi artık bu tabir de geçerliliğini yitirdi.Su da artık ucuz değil ya diğer her şey gibi.Öyle bir dönemden geçiyoruz ki deyimlerimiz bile gerçekliğini yitirdi.Tam tersine döndü.Ülkenin inşaası muhakkak ki üretimden geçer.İthalatçı anlayışla bu işin düzelmeyeceği su götürmez bir gerçek.Günü kurtarmakla da bu iş yürümez.Artık ülkeyi yönetenler açıkça çıkıp ben yönetemiyorum,elime yüzüme bulaştırdım diyebilmeli.Her seferinde suni gündemler yaratıp,su yüzüne çıkan gerçekleri halı altına süpürmek de işe yaramıyor artık.Herkes her tarafın kirlendiğini,tozdan,pislikten nefes alamayacak duruma geldiğini net olarak ayırt edebiliyor .Kırılan cam bir vazonun içindeki taze gülleri andırıyor ülkem.Su veriliyor vazo kırık olduğu için su sızdırıyor.Ülkemin gülleri günbegün kuruyor.Vazoyu değiştirmek yerine yara bandıyla yamanmaya çalışılıyor çatlaklar nafile.Su kaybediyor,kan kaybediyor ülkem.İktidar artık ciddi ciddi bu işe yani vatandaşın ekonomik refahına odaklanmalı.Vatandaşın hem kesesi hem de aklı rahatlatılmalı. Ekonomik nedenli depresyonlar,intiharlar,iflaslar,boşanmalar ve şiddet olayları hızla artıyor.Toplum orta yerinden çatırdıyor.Bu gidişle sabrın sonu korkarım büyük bir facia olacak.Herkese mutlu yarınlar dilerim.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)