HAYAT PAHALILIĞI NEREYE KOŞUYOR…

Değerli hemşehrilerim ve okurlarım.

Sizlerle olmanın mutluluğu içerisindeyim. Bugünkü yazımda hepimizin belini büken hayat pahalılığından bahsetmek istiyorum.

Memleketimizi önce 24 Ocak 2020’de 6.8 şiddetindeki deprem, sonra da Kovit-19 belası per perişan etti. Esnafımız ve halkımız çok ama çok sıkıntılar yaşadılar, bunun sıkıntıları bitmeden üstüne bu hayat pahalılığı geldi, belimizi tamamen büktü. Gün geçmiyor ki! ertesi güne zamsız uyanalım… Sanki otomatik makinaya bağlanmış    gibi her gün zam geliyor. Allah aşkına bu nereye kadar gidecek? Vatandaşın dayanacak gücü kalmadı. Tabi bazı kesimlerin tuzu kuru onların stokta dövizleri vs.leri var umurlarında ile değil. Fakat nüfusumuzun hatırı sayılır çoğunluktaki kesimi yarını düşünmek zorunda olanlardır. Hele hele hiç geliri olmayanları ise düşündükçe çok üzülüyorum. Allah yardımcıları olsun inşallah… Bazı zevatlar diyorlardı ya; “Dolarla mı maaş alıyorsunuz? Dolarla maaş almıyoruz, fakat döviz beş kuruş yükseldiğinde bunu fırsat bilen vicdansızlar, alakalı alakasız her şeye haddinden fazla zam yapıyorlar. Onlara sorsanız döviz yükseldi deniyor. Halbuki ‘Döviz’ ile ne alakanız var? Çoğu mamul yerli  üretim olmasına rağmen bahane hazır!.. Tabi piyasayı kontrol eden hiç bir mekanizma olmayınca, satıcılar da maalesef vicdansız ve insafsız olunca, piyasa yolgeçen hanına dönüyor, olan gene fakir fukaraya oluyor. Yetkililerden, bu kontrolsüz hayat pahalılığına ve zam fırsatçılarına meydanı vermemelerini özellikle rica ediyorum. Mesela; yılbaşı yaklaşıyor…Aklınıza hemen  yılbaşı kutlaması gelmesin!…

Emeklilerin, asgari ücretlilerin ve memurların maaş artışları olacak. Tabi en çok sıkıntıda olan bu kesim maaş artışları ne kadar olacağını dört gözle beklemektedirler. Bu maaşları belirleyen bir tespit komisyonu var. Bunu da belirtmeden geçemeyeceğim. O komisyondaki karar verecek üyelerin her birinin maaşları en azından 15 bin tl ve daha üstünde maaş alanlar var. Yanlış anlaşılmasın gözümüz yok, fakat hepimizin bildiği gibi asgari ücretlilerin, emeklilerin ve memurların aldığı maaşlar ortada… Zam yapılacağı zaman ya %7 ya da %8 verecekler. Taş patlasın % 10’u geçmez. İnşallah iyi  bir zam yaparlar da ben yanılırım!… Ama her ne olursa olsun, bu komisyondaki zevatlara sorsanız bu kadar dolgun maaş almalarına rağmen zor geçindiklerini söylerler. Peki sen böyle söylüyorsan, senin aldığın maaşından yedi-sekiz kat az maaş alan asgari ücretli ve emeklilere ne söylemeli?…

Bugünkü şartlarda zam yaparken, acaba vicdanınızın sesine ne kadar kulak vererekten zam yapacaksınız, yoksa o şartları görmezden mi geleceksiniz? Bu komisyondaki zevatların o kararı verdiklerinde, eğer  adaletsiz karar verirlerse, hiç vicdanları sızlamayacak mı?… Onları vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum. Gene de Allah ülkemize zeval vermesin. Bu sıkıntılı günler elbette geçecek. Yeter ki ülkemiz sağolsun. Rabbim tez zamanda bu sıkıntıyı da def eder inşalah.

Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle

KALIN SAĞLICAKLA…