Uncategorized

DEPREM VE PANDEMİ…

Değerli hemşehrilerim ve okurlarım. Sizlerle olmanın mutluluğu içerisindeyim. Bu hafta da depremden ve pandemiden bahsedeceğim. Her zaman bahsetmekle sizleri sıktığım deprem yazılarımla! Belki diyeceksiniz Recai Güçlü’nün menfaati mi var? Değerli..

Recai GÜÇLÜ
RECAİ GÜÇLÜ

Değerli hemşehrilerim ve okurlarım. Sizlerle olmanın mutluluğu içerisindeyim. Bu hafta da depremden ve pandemiden bahsedeceğim. Her zaman bahsetmekle sizleri sıktığım deprem yazılarımla! Belki diyeceksiniz Recai Güçlü’nün menfaati mi var? Değerli hemşehrilerim, benim gazeteden başka bir meşgalem yoktur, ben emekli birisi olarak ve aynı zamanda her zamanda belirttiğim gibi şirketim, yıkım ekibim yani anlayacağınız, hiçbir maddi beklentim ve menfaatim olmadan sadece işimi yapıyorum. Bununla birlikte gerek depremzede ve gerekse maddi sıkıntıda olan vatandaşlarımı ve hemşehrilerimi gördüğümde çok ama çok üzülüyorum. Bunların gözü kulağı olarak, dilim döndüğünce yetkililere anlatmaya çalışıyorum. Aynı zamanda, ülkemi ve Elazığ’ımı canımdan çok sevdiğim için, gazetemizde ve köşemde bunların sorunlarını dile getirmeye gayret ediyorum, getirmeye de devam edeceğim. Her zaman belirttiğim gibi, 24 Ocak 2020 yılında Elazığ 6.8 şiddetinde yıkıcı ve korkunç bir depremle sarsıldı, ölenlerimiz oldu. Ölenlerimize Allah rahmet eylesin. Ağır hasarlı binaların yıkımları devam ediyor ne zaman tamamlanacağı da bir muamma! Halen daha konteynerlerde ve hasarlı binalarda oturan vatandaşlarımız var. TOKİ marifetiyle her ne kadar bazı sorunları olsa da, güzel ve dayanıklı binalar yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor. Ama bu yapılanlar yeterli mi? Hayır. İnşaat işleri de ağır aksak ilerliyor. Her zaman belirttiğim gibi, Elazığ merkezi halen daha yıkık virane bir köy görünümünde. Devletimiz büyük ve büyüklüğünü de göstererek, Elazığ’a hatırı sayılır kaynak aktardı ama bu kaynaklar yerli yerinde kullanılıp da benim gördüğüm kadarıyla vatandaşın sorunlarını gideremedi. Mesela yukarıda da belirttiğim gibi halen daha konteyner kentlerde ve hasarlı binalarda kalan vatandaşlar var. Allah aşkına yetkililere soruyorum! Bu konteyner evlerde veya hasarlı binalarda hangimiz kaç gün kalabiliriz acaba? Önümüz kış, çoluk çocuk buralarda yaşamak hakikaten çok zor. Bunlara bir an evvel rahat ve sıcak evleri çok görmeyelim. Bunların dualarını alalım. Yetkililerden özellikle isteğim bu… Aynı zamanda dünyayı ve ülkemizi de kasıp kavuran kovid-19 belasıyla da cebelleşiyoruz. Değerli yetkililerden ricam, Bazı vatandaşlar vurdumduymaz bir tavırla, sanki bana bir şey olmaz edasıyla hiçbir önlem almadan dolaşıyorlar. Hastalığa da yakalandığında, kendisine zarar verdiği gibi etrafına da tehlike saçan bu gibi vurdumduymazlarımız var. Tabii ki herkes değil fakat epeyce çoğunlukta böyleleri. Bunlarla birlikte benim gördüğüm bazı olumsuzlukları da belirtmeden geçemeyeceğim. Çoğu çay ocaklarında sigara içilmemesi gereken yerlerde maalesef halen daha sigara içiliyor, şeker kaseleri açık bir şekilde duruyor, her gelen kirli mi temiz mi olduğunu bilmeden elini daldırıyor, yani bunun gibi bir çok nahoş olaylar var. Bunları neden anlattığımı belirteyim. Bu pandemi sıcağı sevmez dediler yazın o sıcaklarında pandemi tavan yaptı, ölümler arttı. Önümüz kış, vahim olumsuz sonuçlar doğurmasın diye yetkililerden özellikle ricam denetimlere önem vermelerini istiyorum. Slogan haline getirdiğimiz, maske, mesafe ve hijyene önem verelim. Fakat yukarıda da belirttiğim gibi, birçok vurdumduymaz bana bir şey olmaz deyip, kendisine olduğu gibi çevresine de tehlike saçtığının farkında değil, farkında olsa da boş ver deyip geçiyorlar. Bu ve bu gibi vurdumduymazları Allah’a havale ediyorum. Aynı zamanda yetkililerin de her zaman söyledikleri gibi aşı olmayı ihmal etmeyelim. Çünkü en büyük servet sıhhattir. Önümüzdeki hafta görüşmek dileğiyle…

KALIN SAĞLICAKLA…

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL