İNATLAŞMAYALIM, ZEVKİNİ ÇIKARALIM…

Değerli Hemşehrilerim ve Okurlarım,
Bu hafta da sizlerle olmanın mutluluğu içerisindeyim. Şehrimizin gündeminde olan bazı konulara değineceğim. Ülkemizde olduğu gibi şehrimizin en büyük sorunlarından ve kangrenlerinden birisi de trafik kazalarıdır.
Gün geçmiyor ki, şehrimizde trafik kazası olmasın.
Tabi ki kazalar olur, fakat şehrimizde gördüğüm kazaların hepsi insan hatasından ve en önemlisi de inatlaşma sonucu oluşan kazalardır.
Açık alanda yani trafiğin çok az olduğu, hiç kaza olacak ortam olmayacak yerlerde, pes dedirtecek yerlerde birçok kazaya şahit oldum.
Bunların arasında acelecilik, kural dinlememezlik yani en önemlisi saygısızlıktan oluşan kazalardır.
Değerli sürücülere önerim şudur;
Bir yere gitmeye acele edersen birkaç dakika erken varmak istediğinde, o acelelikte kaza yaptığın zaman ise, gideceğin yere gidemediğin gibi, günlerce de tamircide yatan arabaya verdiğin hasardan dolayı da üzülürsün.
Değerli inatçı arkadaşlarıma önemli ricam şudur;
Altındaki araba ne kadar kaliteli, pahalı hatta zırhlı da olsa… Dört teker üzerinde gidiyorsun, yani altından hava geçiyor. Hafif bir hata, arıza veya teker fırlaması, insanı telafisi mümkün olmayan felaketlere götürür.
İnatlaşmayalım, bu makinenin zevkini çıkaralım…
Değerli arkadaşlarım,
Yetkililer de her defasında söylüyorlar.
Ben de belirtmekte yarar görüyorum.
Belirlenen hız limitini aşmayın,kurallara uyun, uykusuz yola çıkmayın, hele hele direksiyon başında cep telefonuyla konuşmayın, en önemlisi karşınızdakine saygı gösterdiğiniz zaman hepsi hallolur.
Biz de bir bayram geldiğinde, yollara çıkan sürücülerden, on binlerce kazalar, binlerce ölümler ve yaralanmalar oluyor.
Maddi kaybı saymıyorum bile…
Bu maddi ve can kayıpları ülkemize vurulan en büyük darbe değil mi, yazık değil mi? Değerli Hemşehrilerim ve Okurlarım,
Bir kaza esnasında kendimize zarar verdiğimiz gibi, en büyük zararı ve acıyı ise, sevdiklerimize verdiğimizi unutmayalım.
Tedbiri elden bırakmayalım.
Önümüz kış….
Kar, fırtına, yağmur derken hava şartları ağırlaşacak.
Eğer dikkat etmezsek kendimize verdiğimiz zararla birlikte, karşımızdaki masum vatandaşlara da zararımız dokunur….
Bu da kul hakkına girer ki mazallah…
Kış lastiklerimizi zamanı geldiğinde aksatmadan takalım, arabamızın bakımlarını yaptıralım ki, ne kendimize ne de başkalarına zarar vermeyelim,daha dikkatli olalım.
En önemlisi ise inşallah gerek duyulmaz fakat yapılması çok önemli…
İlk Yardım Müdahalesi!…
Olası bir kazada ambulans gelene kadar varsa yaralılara ne gibi müdahaleler yapılmasını çok iyi bilmeliyiz.
Yani şoförlük pahalı ve havalı arabalara binip caka satmak değildir!…
Şoför yeri geldiğinde bir sağlık uzmanı, bir itfaiye eri ve bir tamirci gibi bilgiye, beceriye ve donanıma sahip olmalıdır.
Ne diyelim!…
Hayat sürprizlerle doludur.
İnşallah bunlara gerek kalmaz. Önümüzdeki hafta görüşmek dileğiyle.

Kalın Sağlıcakla…