Kendi geleceğini kendisi yok eden tek varlık nedir diye sorulsa,hiç düşünmeden verebileceğim tek cevap,”tabi ki insandır.”Derim.Son yarım asırdır özellikle bariz şekilde kendisini açığa vuran küresel ısınma ve buna bağlı ekolojik..
Kendi geleceğini kendisi yok eden tek varlık nedir diye sorulsa,hiç düşünmeden verebileceğim tek cevap,”tabi ki insandır.”Derim.Son yarım asırdır özellikle bariz şekilde kendisini açığa vuran küresel ısınma ve buna bağlı ekolojik dengedeki bozulmalar adeta geliyorum diyen tehlikenin yeterince habercisi değil mi sizce?
Özellikle son yıllarda artan buzul erimeleri,kuraklık,su kaynaklarının tükenmesi ve çevre kirliliği,buna paralel olarak artan dünya nüfusu tüm bunlar bir araya geldiğinde üzerinde yaşadığımız dünyayı içinde yaşanmaz hale getirdi.Öyle ki her yıl artan sıcaklık değerleri,doğanın hunharca katledilişi ve bu durumun gün geçtikçe kötüye gidişi, sermaye sahiplerinin ve küresel kapitalist çevrelerin umurunda olmasa da hatta çıkarları lehine bir durum olarak görülse de toplumlar nezdinde tam aksi bir tutumla karşılık bulmaktadır.Gözünü para ve rant hırsı bürümüş çevreler kısa vadeli menfaatlerini tatmin etse de, toplumların uzun vadede geleceklerini yangın yerine çevirmekten bir adım bile geri atmamaktadırlar.Gün yok ki yeni bir doğa olayı cereyan etmesin.Doğal dengenin bir parçası olmakla birlikte,ona en çok zarar veren canlı türü hiç şüphesiz yine insandır.Bu dünyanın her yerinde böyle olmasa da ülkemizde durum maalesef acınacak haldedir.Bilinç seviyesinin avrupa toplumlarına nazaran düşük seviyelerde olduğu ülkemizde maalesef çevre kirliliği üst seviyelerdedir.Gelişi güzel çevreye atılan çöpler,sanayi kuruluşlarının toprağa ve akarsulara bıraktığı kimyasal atıklar ve daha birçok sebep, doğanın kirlenmesine, dolayısıyla ekolojik dengenin alt üst olmasına sebebiyet vermektedir.Milyonlarca yıl içerisinde oluşmuş olan ekolojik denge son yarım asırda maalesef yok olmanın eşiğine geldi.Canlı türlerinin her biri doğayı tamir ve yenilemenin gayretini gösterirken,insan türünün aksine yok etme çabası gütmesi akıl alır şey değil.Üstelik tüm dengenin en büyük nimetlerinden istifade eden biri olan ve akıl sahibi olan insan türü, nasıl böyle bir tutarsızlığı alışkanlık haline getirir akıl alacak şey değil.Son günlerde ülkemizin dört bir yanında baş gösteren orman yangınları hepimizin içini acıttı benim olduğu gibi.Yine insan faktörü başroldeydi.Her kim olursa,hangi görüşten,hangi ırktan olursa olsun karşılaşılan bu manzara ciğerlerimizi parçaladı.Yok olan onca yeşil örtü ve içinde yaşayan onca canlı türü bile bile yok oldu gitti gözlerimizin önünde.Uzmanlara göre yok olan orman örtüsünün yeniden eski haline dönmesi yaklaşık elli,altmış yılı bulacak.Yani bir nesil insan ömrü demek oluyor bu süre düşünün.Bu yangını çıkaranlara veya teşvik edenlere soruyorum hangi düşünceyle,hangi amaçla yapılmış olursa olsun,değer miydi bu güzelim doğayı yok etmeye?Kurumuş,çölleşmiş,oksijensiz kalmış bir doğa içinde nasıl bir yaşam hayal ediyorsunuz?Nasıl bir canilik bu,nasıl şizofren bir ruh hali bu.İnsan diyemiyorum sizlere.Bir arıyı düşünün,günde binlerce çiçeğin döllenmesini sağlıyor.O binlerce çiçek milyonlarca meyveye,sebzeye,yemişe dönüşüyor.Ağaçlardaki kurtların,uçuşan tırtılların,yerdeki sürüngenlerin kısaca bu doğal ortamda yaşayan her bir canlı türünün insan yaşamını sürdürmesi adına üstlenmiş olduğu bir görev var.Yani tüm bu canlılar kendi yaşamları için olduğu gibi insan yaşamı için de çaba sarfediyorlar.İnsan türü ne yapıyor peki?Hem bu canlıları hem de kendi türünü yok etmenin çabası içine düşüyor. Ne tuhaf bir çelişki değil mi?Yani bir nevi insan türü nankörlükte sınır tanımıyor.Siz hiç doğayı yakan,kirleten,yok eden bir canlı türü duydunuz mu?Ben duymadım.İlkel zaman insanı doğaya karşı çağdaş bir tavır içindeyken,doğayı korurken,çağdaş zaman insanı bizler ilkel tavırlar içinde doğayı yok ediyoruz.
Olayın bir başka yönü daha var.Iktidarda olup bu ülkeyi yönetenler,bu doğal alanları korumak,çoğalmak ve sürekliliğini sağlamakla yükümlüdür.Sahi bu ülkede orman bakanlığı ve her ilde bulunan orman müdürlükleri ne işe yarıyor.Bu yaşıma geldim sık sık gittiğim yerleri gözlemliyorum,bırakan ağaçlandırmayı var olan ağaçların yok edildiğine şahitlik ediyorum.Cumhuriyet dönemi sonrası basiretsiz yöneticiler,liyakatsiz bürokratlar ve günü kurtarmanın hevesinde olan yanaşmacı zihniyetler sayesinde var olan yeşil örtü yok edilerek,büyük bir rant alanı hâline getirildi.Orman müdürlükleri yan gelip yatıyor,bankamatik memurları oturduğu yerden parakazanıyor.80-90 yılda her bir il müdürlüğü yılda en az bir milyon ağaç ekimi yapmış olsaydı ve bunlara halk da dahil edilmiş olsaydı,yılda en az yüz milyon ağaç toprakla buluşacaktı.Bu süreçte toplamda 8-10 milyar ağaç toprakla buluşacak,ülke topraklarımızın üçte ikisinin orman alanı olması sağlanacaktı.Bu da doğal zenginliğin artmasına,ekonomideki katma değerin çoğalması anlamına geliyor.Bugün ülkemiz çölleşmeye doğru gidiyor.Topraklar çoraklaşıyor.Bu yangınlarda bir şey daha ortaya çıkmış oldu.O da yangınlara müdahale noktasındaki ekipman eksikliği.Var olan yangın söndürme uçaklarının kendi kaderine terk edilmiş bir şekilde devre dışı kalmış olması.İktidarlar,bütün güvenlik sorunlarına karşı her an,her şekilde hazırlıklı olmak,her türlü önlemi almak zorundadır.Ekipmansa ekipman,insan gücüyse insan gücü.İktidar yeri bahane üretme,dert yanma,sorumluluğu başkasına yıkma yeri değildir.Çarçur edilen,itibara sarfedilen onca para,ülkenin öncelikli güvenlik problemlerine aktarılabilirdi.Ki aktarılmak zorunda.İnsanımız ağır vergi yükü altında ezilirken,paraların gereksiz yere harcanması ve böyleli kritik olaylarda iktidarın aciz kalması,toplumu derinden yaralıyor.Ülkeyi yönetenler kendilerine bir an önce çeki düzen vermeli,kıt kaynaklarımız verimli şekilde kullanılmalıdır.Bu toplum her bir olayda elli yıl geriye gitmeyi haketmiyor.Toplumunda artık bir an önce hesap sorabilir bir anlayış düzeyini yakalaması gerkiyor.Yoksa daha çok kere ciğerlerimiz,bedenlerimiz,geleceğimiz yanar.Bu vesileyle orman yangınları sonrası kaybettiğimiz tüm kahramanlarımıza,tüm canlılara rahmetler diliyor,yaralanlara,maddi zarara uğrayan tüm vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.kazanıyor.80-90 yılda her bir il müdürlüğü yılda en az bir milyon ağaç ekimi yapmış olsaydı ve bunlara halk da dahil edilmiş olsaydı,yılda en az yüz milyon ağaç toprakla buluşacaktı.Bu süreçte toplamda 8-10 milyar ağaç toprakla buluşacak,ülke topraklarımızın üçte ikisinin orman alanı olması sağlanacaktı.Bu da doğal zenginliğin artmasına,ekonomideki katma değerin çoğalması anlamına geliyor.Bugün ülkemiz çölleşmeye doğru gidiyor.Topraklar çoraklaşıyor.Bu yangınlarda bir şey daha ortaya çıkmış oldu.O da yangınlara müdahale noktasındaki ekipman eksikliği.Var olan yangın söndürme uçaklarının kendi kaderine terk edilmiş bir şekilde devre dışı kalmış olması.İktidarlar,bütün güvenlik sorunlarına karşı her an,her şekilde hazırlıklı olmak,her türlü önlemi almak zorundadır.Ekipmansa ekipman,insan gücüyse insan gücü.İktidar yeri bahane üretme,dert yanma,sorumluluğu başkasına yıkma yeri değildir.Çarçur edilen,itibara sarfedilen onca para,ülkenin öncelikli güvenlik problemlerine aktarılabilirdi.Ki aktarılmak zorunda.İnsanımız ağır vergi yükü altında ezilirken,paraların gereksiz yere harcanması ve böyleli kritik olaylarda iktidarın aciz kalması,toplumu derinden yaralıyor.Ülkeyi yönetenler kendilerine bir an önce çeki düzen vermeli,kıt kaynaklarımız verimli şekilde kullanılmalıdır.Bu toplum her bir olayda elli yıl geriye gitmeyi haketmiyor.Toplumunda artık bir an önce hesap sorabilir bir anlayış düzeyini yakalaması gerkiyor.Yoksa daha çok kere ciğerlerimiz,bedenlerimiz,geleceğimiz yanar.Bu vesileyle orman yangınları sonrası kaybettiğimiz tüm kahramanlarımıza,tüm canlılara rahmetler diliyor,yaralanlara,maddi zarara uğrayan tüm vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.kazanıyor.80-90 yılda her bir il müdürlüğü yılda en az bir milyon ağaç ekimi yapmış olsaydı ve bunlara halk da dahil edilmiş olsaydı,yılda en az yüz milyon ağaç toprakla buluşacaktı.Bu süreçte toplamda 8-10 milyar ağaç toprakla buluşacak,ülke topraklarımızın üçte ikisinin orman alanı olması sağlanacaktı.Bu da doğal zenginliğin artmasına,ekonomideki katma değerin çoğalması anlamına geliyor.Bugün ülkemiz çölleşmeye doğru gidiyor.Topraklar çoraklaşıyor.Bu yangınlarda bir şey daha ortaya çıkmış oldu.O da yangınlara müdahale noktasındaki ekipman eksikliği.Var olan yangın söndürme uçaklarının kendi kaderine terk edilmiş bir şekilde devre dışı kalmış olması.İktidarlar,bütün güvenlik sorunlarına karşı her an,her şekilde hazırlıklı olmak,her türlü önlemi almak zorundadır.Ekipmansa ekipman,insan gücüyse insan gücü.İktidar yeri bahane üretme,dert yanma,sorumluluğu başkasına yıkma yeri değildir.Çarçur edilen,itibara sarfedilen onca para,ülkenin öncelikli güvenlik problemlerine aktarılabilirdi.Ki aktarılmak zorunda.İnsanımız ağır vergi yükü altında ezilirken,paraların gereksiz yere harcanması ve böyleli kritik olaylarda iktidarın aciz kalması,toplumu derinden yaralıyor.Ülkeyi yönetenler kendilerine bir an önce çeki düzen vermeli,kıt kaynaklarımız verimli şekilde kullanılmalıdır.Bu toplum her bir olayda elli yıl geriye gitmeyi haketmiyor.Toplumunda artık bir an önce hesap sorabilir bir anlayış düzeyini yakalaması gerkiyor.Yoksa daha çok kere ciğerlerimiz,bedenlerimiz,geleceğimiz yanar.Bu vesileyle orman yangınları sonrası kaybettiğimiz tüm kahramanlarımıza,tüm canlılara rahmetler diliyor,yaralanlara,maddi zarara uğrayan tüm vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.kazanıyor.80-90 yılda her bir il müdürlüğü yılda en az bir milyon ağaç ekimi yapmış olsaydı ve bunlara halk da dahil edilmiş olsaydı,yılda en az yüz milyon ağaç toprakla buluşacaktı.Bu süreçte toplamda 8-10 milyar ağaç toprakla buluşacak,ülke topraklarımızın üçte ikisinin orman alanı olması sağlanacaktı.Bu da doğal zenginliğin artmasına,ekonomideki katma değerin çoğalması anlamına geliyor.Bugün ülkemiz çölleşmeye doğru gidiyor.Topraklar çoraklaşıyor.Bu yangınlarda bir şey daha ortaya çıkmış oldu.O da yangınlara müdahale noktasındaki ekipman eksikliği.Var olan yangın söndürme uçaklarının kendi kaderine terk edilmiş bir şekilde devre dışı kalmış olması.İktidarlar,bütün güvenlik sorunlarına karşı her an,her şekilde hazırlıklı olmak,her türlü önlemi almak zorundadır.Ekipmansa ekipman,insan gücüyse insan gücü.İktidar yeri bahane üretme,dert yanma,sorumluluğu başkasına yıkma yeri değildir.Çarçur edilen,itibara sarfedilen onca para,ülkenin öncelikli güvenlik problemlerine aktarılabilirdi.Ki aktarılmak zorunda.İnsanımız ağır vergi yükü altında ezilirken,paraların gereksiz yere harcanması ve böyleli kritik olaylarda iktidarın aciz kalması,toplumu derinden yaralıyor.Ülkeyi yönetenler kendilerine bir an önce çeki düzen vermeli,kıt kaynaklarımız verimli şekilde kullanılmalıdır.Bu toplum her bir olayda elli yıl geriye gitmeyi haketmiyor.Toplumunda artık bir an önce hesap sorabilir bir anlayış düzeyini yakalaması gerkiyor.Yoksa daha çok kere ciğerlerimiz,bedenlerimiz,geleceğimiz yanar.Bu vesileyle orman yangınları sonrası kaybettiğimiz tüm kahramanlarımıza,tüm canlılara rahmetler diliyor,yaralanlara,maddi zarara uğrayan tüm vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.kazanıyor.80-90 yılda her bir il müdürlüğü yılda en az bir milyon ağaç ekimi yapmış olsaydı ve bunlara halk da dahil edilmiş olsaydı,yılda en az yüz milyon ağaç toprakla buluşacaktı.Bu süreçte toplamda 8-10 milyar ağaç toprakla buluşacak,ülke topraklarımızın üçte ikisinin orman alanı olması sağlanacaktı.Bu da doğal zenginliğin artmasına,ekonomideki katma değerin çoğalması anlamına geliyor.Bugün ülkemiz çölleşmeye doğru gidiyor.Topraklar çoraklaşıyor.Bu yangınlarda bir şey daha ortaya çıkmış oldu.O da yangınlara müdahale noktasındaki ekipman eksikliği.Var olan yangın söndürme uçaklarının kendi kaderine terk edilmiş bir şekilde devre dışı kalmış olması.İktidarlar,bütün güvenlik sorunlarına karşı her an,her şekilde hazırlıklı olmak,her türlü önlemi almak zorundadır.Ekipmansa ekipman,insan gücüyse insan gücü.İktidar yeri bahane üretme,dert yanma,sorumluluğu başkasına yıkma yeri değildir.Çarçur edilen,itibara sarfedilen onca para,ülkenin öncelikli güvenlik problemlerine aktarılabilirdi.Ki aktarılmak zorunda.İnsanımız ağır vergi yükü altında ezilirken,paraların gereksiz yere harcanması ve böyleli kritik olaylarda iktidarın aciz kalması,toplumu derinden yaralıyor.Ülkeyi yönetenler kendilerine bir an önce çeki düzen vermeli,kıt kaynaklarımız verimli şekilde kullanılmalıdır.Bu toplum her bir olayda elli yıl geriye gitmeyi haketmiyor.Toplumunda artık bir an önce hesap sorabilir bir anlayış düzeyini yakalaması gerkiyor.Yoksa daha çok kere ciğerlerimiz,bedenlerimiz,geleceğimiz yanar.Bu vesileyle orman yangınları sonrası kaybettiğimiz tüm kahramanlarımıza,tüm canlılara rahmetler diliyor,yaralanlara,maddi zarara uğrayan tüm vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)