Değerli Dostlarım, Yeni bir yıla girmiş bulunmaktayız. Aynı zamanda bu yıl Cumhuriyetimizin 100. Yılı. Bu vesileyle yeni yılın ülkemize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ederim. Hatırlayacağınız üzere geçen haftaki..
Değerli Dostlarım,
Yeni bir yıla girmiş bulunmaktayız. Aynı zamanda bu yıl Cumhuriyetimizin 100. Yılı. Bu vesileyle yeni yılın ülkemize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ederim.
Hatırlayacağınız üzere geçen haftaki yazımda Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde yaşadığım sorunları dile getirmiştim. Burada sağlık dileklerinde bulunan siz değerli kardeşlerime ayrı ayrı teşekkür ederim. Görünen yorumların yanı sıra, özelden mesaj atarak ya da telefonla arayarak sorunlarını ifade eden bir çok kardeşlerim de oldu. Geçen haftaki yazımda her ne kadar kendi sıkıntımı dile getirmiş olsam da, gördüm ki; epeyce vatandaşımız Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde sorun yaşamışlar.
Öncelikle sizlerden gelen yorumlarınıza ayrı ayrı cevap vermeye çalışacağım;
Devlet her kurumunu, her birimini titizlikle denetlemek zorundadır. Bu bir zincirin halkası gibidir. Eğer bunda gevşeklik olursa o zaman vatandaşlar sıkıntı içerisinde olurlar. Bu sadece sağlık sektörüne mahsus değil. Bütün kurum ve kuruluşları kapsamaktadır.
Doktorun ismini vermeden konuyu belirtmiştim. Bir kardeşimiz doktorun ismini istemiş. Bence önemli olan kişilerin isminden ziyade bağlı bulunduğu kurum ve oradaki gayri intizamlı çalışmalardır. İsim o kadar da önemli değil…
Bir kardeşimiz de gelen yemeklerden şikayetçi olduğunu yazmıştı. Bu konuyla ilgili önümüzdeki haftalarda ekibimi konunun muhatabı olan birime yönlendirip, açıklamaları yine sizlerle paylaşacağım.
Ayrıca bende olduğu gibi birçok hastanın da enfeksiyon kaptığını dile getirdiler.
Hastanedeki hijyen konusunda da yetkililerin bir an önce önlem almalarını bekliyorum. Nedenlerini de ayrıca merak ediyorum!…
Geçen haftaki yazımda; “Ben bir basın mensubu olarak böyle muamele görüyorsam, vay vatandaşın haline” demiştim. Ancak bu sözümü yanlış anlayanlar olmuş.
Değerli Arkadaşlar,
Benim burada demek istediğim şudur ki; siz vatandaşların gözü, kulağı olmaya gayret ediyoruz. Bir vesileyle kendi sorunumuzla birlikte sizlerin de sorunlarına çözüm yolu bulmaya çalışıyoruz. Neticede biz basın olarak, vatandaşlarla devlet arasında bir köprüyüz. Sizin sorunlarınızı dile getirmeye gayret ediyoruz. Elbette hepimiz insanız. Hiç kimsenin kimseden üstünlüğü yoktur. Ancak şunu da göz ardı etmemek gerekir ki; biz basın mensuplarını muhatap olduğumuz yetkili merciler isteseler de istemeseler de DİKKATE ALMAK ZORUNDADIRLAR. Bu sebeple sizin sorunlarınızı basın mensubu olarak gündeme taşıyoruz ve taşımaya da devam edeceğiz.
Sağlıcakla Kalın…
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)