SÖZ VERİP DE YERİNE GETİRMEYENLER!

İnsanın fıtratında yanılma vardır. Ancak bu bir tık ileri boyuta gider de, bilerek ve isteyerek olursa işte o zaman sorgulamalar başlar. Elbette hepimiz insanız birbirimizden hiç bir farkımız yok.

“Üstünlük sadece takvadadır” diyen bir Peygamberin ümmetiyiz, evelallah. Herkesin olduğu gibi muhakkak ki bizlerin de hatası olmuştur ve olacaktır da. Hiç kimse dört dörtlük değildir.

Zaman zaman basın olarak organizasyonlar yapıyoruz. İnternet sitemizde ve sosyal medya hesaplarımızda da haber ve reklam gibi çalışmalarımız mevcut zaten.

Bazen bir logo yüzünden bize küsen ya da yerini beğenmeyenler çıkıyor. Ufacık bir konuyu büyüten koca koca insanlarla karşılaşıyoruz. Allah akıl fikir versin!

Tabi hemen o açığı kapatmaya çalışıyoruz elbette.

Ama hayııır! Kabul edilmiyor. Neden?

Çünkü sen basınsın, hata yapamazsın. (Bizi insan üstü bir güç olarak görüyorlar) Ama onlar hata yapar, sana söz verir sözünde durmaz. Sen de dersin ki neden söz verip de yapmıyorsun.

İşte zurnanın zırt dediği yer burası.

Tehditler başlar; “oraya gelirim, asarım, keserim v.s., v.s., v.s……. “

Size yine bir anektod…Biz bir kamu kurumunu eleştirip haber yapmıştık. Çok enterasandır, bir basın mensubu bize kızıp, köşe yazısında bunu belirtmişti.

Soyadını gazeteye veren bir basın kuruluşu deyip kamu kurumunun başındakini övmüştü. Dikkate almayarak cevap verilmedi bunlara.

Artık alıştık biliyor musunuz? İnsanoğlu neye alışmıyor ki zaten? Gülüp geçiyoruz.

Pohpohlayacaksın, alışmışlar bir kere. Eleştirdin mi, çoğu böyle.

Katranı kaynatsan olur mu şeker, cinsini sevdiğim cinsine çeker.