GÜRTÜRK: “BİZLER PARA BİRİKTİRMENİN DEĞİL, İNSAN BİRİKTİRMENİN DERDİNDEYİZ”

Elazığ Milli Eğitim Müdürü Feyzi Gürtürk “24 Kasım Öğretmenler Günü” dolayısıyla basın açıklaması düzenledi.

Gürtürk yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Kıymetli Öğretmenlerim,

Ömrünü Eğitime Adamış Gönül İnsanları,

“Yeryüzünün Öğretmeni Olmak İçin, Gökyüzünün Öğrencisi Olmak Gerekir” (Aliya) sözünün muhatabı değerli öğretmenlerimiz; başta görev başında şehit düşmüş öğretmenlerimize ve ebediyete irtihal etmiş öğretmenlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Uzun yıllar boyunca çok büyük fedakârlıkla çalışıp emekli olmuş öğretmenlerimize sağlıklı, huzurlu, hayırlı bir ömür diliyor, siz değerli öğretmenlerimizin gününü kutluyorum.

Kırmadan, kızmadan, yormadan, sevgiyle, ilgiyle, bilgiyle; kendilerine bahşedilen özel ve güçlü bir sabırla insan yetiştiren, tüm zorluklar arasında “İyi ki öğretmenim” diyen koca yürekli öğretmenlerimin Öğretmenler Günü’nü kutluyor; ülkemin eğitim ağacının dalında onlar gibi bir yaprak olmaktan duyduğum gururu bir kez daha tekrar ediyorum.

Bizler sadece sınıfa giren değil, sınıftakilerin yüreklerine de giren, güne değil gönle hitap eden öğretmenleriz.

Devletle akdi olan, öğrencisiyle ahdi olan, Allah’a adanmışlık andı olan yüce yüreklere adanmış öğretmenleriz.

Bizler para biriktirmenin değil, insan biriktirmenin derdinde olan, her devrin değil, her derdin adamı olan öğretmenleriz.

Mesleğimizin temelini oluşturan eğitim ve öğretim konusu, doğrudan iyi, ahlaklı ve erdemli insan ve iyi vatandaş yetiştirmekle ilgili olup, toplumun şekillenmesinde birinci derecede rol oynamaktadır.

Öğretmenlerin bir mevzusu, bir mevziisi vardır. Asla mazereti yoktur. Müdrik, müşfik, mürşit öğretmenler için öğretmenlik bir meslek değil bir varoluş biçimidir.

Bizler çocuklarımıza ilmin kapısını aralayan, anne ve baba şefkatini dokunuşlarımızla yavrularımızın temiz ve saf yüreklerine hissettiren tarihin en eski ve en kutsal mesleğinin mensuplarıyız.

“Cesur Millet, Güçlü Devlet” parolasıyla Çanakkale’de topa ve silaha süngüyle, 15 Temmuz’da tanka ve uçağa taşla sopayla kafa tutan bir inancın mimarlarıyız.

Bizler Şehzade Mehmet’i Fatih yapan AK Şemsettin, Osmancık’ı Osman Bey yapan Şeyh Edebali’leriz.

Bizler Aybüke ve Necmettin öğretmen gibi çocuklarımıza ilim öğretme yolunda genç yaşta toprağa düşen fidanlarız.

Yılın 365 günü fikren ve kalben birlikte olduğumuz değerli öğretmenlerimiz;

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün; “Milletleri kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir” sözüyle çizdiği hedefler doğrultusunda yürüttüğünüz çalışmalarınızı, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı azim, irade, özveri ve kararlılıkla sürdüreceğinize olan inancımız tamdır.

Sizler, ülkenin yarınlarına adanmışlığın, sevginin, fedakârlığın ve hoşgörünün mümtaz birer timsali olarak, istikbalimizin teminatı gençlerimizi geleceğe hazırlamak ve ifa edecekleri görevler ile gelecekteki başarılarında rol oynamak gibi büyük ve ağır bir sorumluluğu taşımaktasınız.

İlk emri; “Oku!” olan bir dinin, tarihte çağ açıp, çağ kapatan bir medeniyetin mensupları olarak bizim için öğrenmenin ve öğretmenlerimizin müstesna bir yeri vardır.

Okula marifet ve hikmetle giden eli öpülesi bütün öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlar, ömrünü bu mesleğe vermiş olup, Hakk’ın rahmetine kavuşmuş olan meslektaşlarımıza da Allah’tan rahmet, hasta öğretmenlerimize acil şifalar diler, saygılarımı sunarım”