Hep birlikte hareket edersek, hem Olağanüstü Hal, hem de Afet Bölgesi kapsamına alınırız. Haydi Gakgolar!

Önceki günlerde paylaştığımız haberden sonra olumlu tepkiler aldık. Vatandaşlarımızın isteği doğrultusunda Ankara’ya sesimizi duyurmak için basın kuruluşu olarak, elimizden gelen gayreti göstermeyi devam edeceğiz. 24 Ocak 2020 tarihinden itibaren 3 yıl geçmesine rağmen özellikle son oluşan depremlerden sonra şehir merkezimizde yer alan ağır hasarlı yapılar tehlike saçmaya devam ediyor. Burada ağır hasarlı yapılardan dolayı evlerine ve iş yerlerine giremeyen on binlerce vatandaşımız feryat ediyor. Bu insanların mutlak suretle devlet tarafından korunup kollanması lazım.

OLAĞANÜSTÜ HAL’İN, VATANDAŞLARA SAĞLADIĞI FAYDALAR

Olağanüstü hâl ya da kısa adıyla OHAL, olağanüstü bir yönetim düzeninin gerekli olduğu doğal afet, tehlikeli salgın hastalık, ekonomik bunalım, kamu düzenini tehlike altına sokan yaygın şiddet vakaları gibi durumlarda başvurulan uygulamadır.

Tabii afet (deprem, sel, yangın, heyelan) ve tehlikeli salgın hastalıklar sebepleriyle olağanüstü hal ilan edilmesi durumunda; felakete uğrayanların kurtarılması, meydana gelen hasar ve zararın telafisi için ihtiyaç duyulan ve hemen sağlanamayan para ve her türlü taşınır ve taşınmaz mallar ve yapılması gereken işler; para, mal ve çalışma yükümlülüğü yoluyla sağlanır. Ayrıca gerekli harcamalar öncelikle kamu kaynakları ile yardımlardan sağlanır.

Tabii afet ve tehlikeli salgın hastalıklar sebebiyle olağanüstü hal ilan edilen bölge içindeki kamu kurum ve kuruluşlarıyla tüzel ve gerçek kişiler, kendilerinden istenecek  veya   yükümlülük  konulacak  arazi,  arsa,  bina,  tesis,  araç,  gereç,  yiyecek,  ilaç  ve  tıbbi  malzeme  ile  giyecek  ve  diğer  maddeleri  vermek  zorundadırlar.

Bu amaçla; öncelikle o bölgedeki genel ve katma bütçeli dairelere, kamu iktisadi devlet teşekkülleri ve kuruluşları ile bunlara bağlı müesseselere ve mahalli idarelere başvurulur. İhtiyaçların bu kaynaklardan zamanında ve yeterince karşılanmaması halinde, imkan ve kaynakları da dikkate alınarak, bölgedeki özel kuruluşlara ve gerçek kişilere ait olanlara yükümlülük konulur. Yiyecek, giyecek, araç, gereç, ilaç ve tıbbi malzemeler gibi zaruri maddeler bölge sınırları içinde sağlanamadığı takdirde, bu Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle en yakın bölgelerden yükümlülük yolu ile sağlanır.

ELAZIĞ, OHAL KAPSAMINA ALINMAYI VE AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMEYİ HAK EDİYOR!

Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir devlettir. Sosyal devlet özellikle böylesine afet zamanlarında vatandaşlarına bakmakla yükümlüdür. Elazığ, henüz daha kendine gelmiş değil. Dolayısıyla bizler de birkaç günden beri vatandaşlarımızın sesine kulak veriyoruz ve OHAL kapsamına alınan 11. il olmayı istiyoruz. Belki görünürde OHAL kapsamına alınan 10 şehrimiz gibi çok fazla binalarımız yıkılmadı. Sadece bir binamız yıkıldı ve 2 vatandaşımızı kaybettik. Elbette bu denli az zararı yaşadığımız için şükrediyoruz. Ancak yıkılmak üzere olan çok bina var ve insanlarımız halen daha mağdur durumdalar. Eğer Elazığ, OHAL kapsamında afet bölgesi olarak ilan edilirse, hem bu insanların mağduriyetleri ortadan kalkmış olacak hem de can ve mal güvenlikleri devlet tarafından temin edilmiş olacaktır. Bizim buradaki çabamız vatandaşlarımızın insanca yaşamasıdır.

AFET BÖLGESİ İLAN EDİLDİ HABERLERİ YALANDIR!

Bazı şahıslar, 24 Ocak 2020 depreminden sonra, Elazığ’ın afet bölgesi ilan edildiği iddiasındalar. Resmi olarak afet bölgesi ilan edildiği duyurulmadı. Bu konuyla ilgili Ak Parti Elazığ Milletvekili Metin Bulut yaptığı açıklamada, “Ben Elâzığ’dayken bakan yardımcılarımızla konuştum bugün milletvekili arkadaşlarımızla birlikte Fuat Oktay’la konuştuk 2 husus ilettik. Bir tanesi genel hayata etkili afet bölgesi ilan edilmesi diğeri de mücbir sebepler kapsamına alınması bu da bir takım vergilerle alakalı kolaylık sağlayacak ama genel hayatı etkili alan kapsamına alınmasını çok önemsiyoruz inşallah bununla alakalı da muvaffak olacağız” ifadelerini kullandı. Demek ki afet bölgesi ilan edilmemiş!!! Bu konuyla ilgili ‘afet bölgesi ilan edildi’ haberleri tamamen yalandır.

BU KONUDAKİ OKLAR; İL YÖNETİCİLERİ, STK BAŞKANLARI VE MİLLETVEKİLLERİNİ GÖSTERİYOR!

İl yöneticilerimiz, STK Başkanlarımız, siyasilerimiz el birliği ile hareket ederse, bu konuyu Sayın Cumhurbaşkanımıza iletirlerse, Cumhurbaşkanımız da kendilerini kırmayacaktır ve Elazığ’daki bütün vatandaşların istediği OHAL kapsamına alınma kararını duyuracaktır. Böylece Elazığ’ımıza bu zorlu günde sahip çıkılmış olacaktır. Biz de Elazığ’da Güçlü Haber Medya Kuruluşu olarak, bu haberlere devam edeceğiz ve konunun takipçisi olacağız.