İstanbul’da “Kayıp Harput Türküleri” Konseri Düzenlendi

Elazığ Dernekler Federasyonu ve Elazığ Kültür ve Musiki Derneği işbirliğinde İstanbul’da “Kayıp Harput Türküleri” konseri düzenlendi.

Konserde kendine has tavrı, aynı zamanda tasavvufi anlayışı ile Türk Musiki Kültürü’nde ekol olan Harput Musiki’sinin türküleri, Muzaffer Ertürk, Hasan Öztürk ve Zülfü Demirtaş tarafından seslendirildi.

Konserin selamlama konuşmasını yapan ELFED Genel Başkanı, kültürel sürdürülebilirliğin önemine değinerek, ELFED olarak Elazığ Kültürüne her daim sahip çıkacaklarını ifade ederken, “Türkiye’de Türkler olarak bu coğrafyada dünyada hatırı sayılır bir milletiz bu da neden kültürel değerlerimizden dolayı. Bu kültürümüzü sürdüremezsek, ileri nesle gençlerimize aktaramazsak o zaman bizim de bir anlamamız kalmayacak. İleride yapay zeka robot teknolojisi var. diyoruz ki robotlar insanlaşmaya çalışıyor. İnsanlar da robotlaşmaya çalışıyor. Hayır biz Elâzığ olarak farkımızı koyacağız kültürümüze değerlerimize sahip çıkacağız. O yüzden de STK’ların çok önemi var. ELFED’te bunun en önemli kuruluşlardan birisi. Faik abiden biz bayrağı devraldık. Onun zamanından beri de şöyle bir geriye gidiyorum. Harput Senfoni Orkestrasını Cemal Reşit Rey’e getirmiştik. Elazığ vakfı ile beraber. Yine Elâzığ Urfa Kerkük türkülerini İstanbul’da icra etmiştik. Bazen TRT türküyü açıyorum yeni bestelenen Elâzığ türküleri söyleniyor. O kadar hoşuma gidiyor ki onda da çok şükür imzamız var. Çok önemli organizasyonlara imza attığımızı düşünüyorum. Daha da atacağız” dedi.

İsminin ve soy isminin Elazığ’dan geldiğini belirten Yeditepe Üniversitesi Kurucusu Bedrettin Dalan, kendisini bir Elazığlı gibi hissettiğini kaydederken, “Benim adım Harput’tan geliyor. İmam Efendi hazretlerinin adı Osman Bedrettin hazretleri babam şeyhinin adını koymuş. Adım Harput’tan. Soyadım da soyadı kanunu çıktığında aile olarak oradaymışız. Dalan istasyonu Baskil’den sonraki ilk istasyonun adı. Bedrettin Dalan ikisi de Elâzığ. Eskişehir’de doğdum ama annem babam Elâzığ’da uzun süre kaldıkları için evde devamlı Elâzığ türküleri söylenirdi. Özellikle Köveng Yolları çaldığı zaman ağlarım. Çünkü insanın en çok sevdiği annesi babası olacak. Onları hatırlarım. Evde beraberce söylerlerdi. Onun için teşekküre gerek yok bu salon Elazığlıların salonudur” dedi.

ELFED Onursal Başkanı Faik İçmeli, 2013 yılından bu yana ELFED olarak büyük projelere imza attıklarını ve bu projeleri sürdüreceklerini belirtirken, “Bu salonun yabancısı değiliz Elazığ Kültür dayanışma derneği başkanlığım döneminde bu salonda 6-7 kez kürsü başı gecelerini yaptık. Sayın Başkanım Bedrettin Dalan bey bize açtı burayı. Ayrı bir projede Harput’tan Amerika’ya giden Elazığlıların izini sürdük. Ege üniversitesi Yeditepe Üniversitesi yine Bedrettin başkanımın önderliğinde çalışma yaptık. Elâzığ bir kültür medeniyet şehri. İstanbul gibi büyük bir metropolde de Elazığ’ı temsil etmek çok önemli. Bunu da en iyi şekilde değerli başkanım Kazım Gökhan Elgin ve yönetimi yapıyor. Kendilerini tebrik ediyorum. Allah yollarını açık etsin ELFED 2013 yılında kuruldu. Çok önemli projelere imza attı bu akşam da yeni bir tanesine imza atıyor” dedi.

Elazığ Kültür Ve Musiki Derneği Başkanı Abdülaziz Koç, projenin çıkış amacı ve süreci ile ilgili bilgiler vererek, desteklerinden dolayı ELFED’e teşekkür ederken, “Bu kadar kadim bir kültürün bu kadar önemli türkü havzasının çok az eserle ifade ediliyor olmasını anlamsız buluyorduk. Çok kıymetli Zülfü Demirtaş ağabeyimle beraber çok ciddi bir mutfak çalışmasından sonra 10 tane kültür bakanlığı ve TRT repertuvarına girmemiş 10 adette unutulmaya yüz tutmuş Harput türkülerini bir araya getirme fırsatını bulduk. Bugün bu gala gecesinde bu sunumu yapmak için bizi her projede destekleyen ELFED başkanımız Kazım Gökhan Elgin ve tüm federasyon ekibimize tüm yönetim kurulumuza destekleri için ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.

Sanatçı Zülfü Demirtaş, projeyi hazırlarken kendilerine destek olanlara teşekkür ederek, tem amaçlarının gelecek nesillere kültürlerini doğru bir şekilde aktarılması olduğunu kaydederken, “Burada isminden bahsedeceğim ağabeyim Sacid Cavşak gramofon tamircisidir kendisi iyi bir arşivi var. burada yararlandığım kişilerden birisi Sacid ağabey ama tıkandığımız zaman da değerli başkanımız bizim babamız biz baba diyoruz ona Bedrettin Dalan başkanımızın da arşivinden yararlandık. Bu eserleri sizlere kendi kültürümüze tanıtmak ve kayıt altına almak başka bir beklentimiz yok gayretimiz bu kültürün gelecek nesle doğru taşınması” dedi.

Sanatçı Hasan Öztürk, konserde kendilerini yalnız bırakmayan Elazığlılara ve kendilerine destek olan herkese teşekkür ederken, “Birçok bilmediğimiz Elazığ türkülerini biz Sacid ağabeyden aldık. Tabi yine başkanımızın büyük arşivinden yararlandık. Hem edebi sözlerinden hem ses kayıtlarından yıllarca Zülfü kardeşimle beraber hem Elâzığ’da hem Ankara’da gittiğimiz gecelerde bunları paylaşarak öğrenmeye çalıştık. Şimdi de emeği geçen herkese çok çok teşekkür ediyorum” dedi.

Sanatçı Muzaffer Ertürk, Harput’un kültürel zenginliğinin önemine değinerek, bu kültüre sahip olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade ederken, “Büyük bir ocağın insanlarıyız biz. Harput tüm Türk boylarının neşelendiği, birleştiği, hayata döndürdüğü, devlete yürümenin en büyük sebeplerinden bir tanesi oradaki yaşayan ruhun devamında Anadolu’nun deruhte edilmesi orası bir toplanma merkeziydi. Orada büyük bir yapı hayat söz konusuydu. Bizler o mirasın insanları olarak onun hem edebi hem folklorik musiki yapısına meylettik. Ama aidiyeti bakımından hinterlanttı çok büyük bir bölge Harput dediğimiz yer insanların inşasında insanların adam olmasında kendi musiki hayatında insanları formüle eden çok önemli bir bölge. Biz bu bölgenin insanı olmaktan çok büyük iftihar ediyoruz” dedi.

Konser kürsü konuşmalarını ardından Muzaffer Ertürk, Hasan Öztürk ve Zülfü Demirtaş tarafından seslendirilen türküler ile devam etti.

Konser konuk sanatçı Gürkan Soran tarafından seslendirilen türkülerin ardından sona erdi.